Zor be Usta
http://www.youtube.com/watch?v=PY3OKY557TcBİNBİRİNCİ GECE
Gurbetten gelmişim, yorgunum hancı!
Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş...
Aman karanlığı görmesin gözüm!
Beyaz perdeleri, ger yavaş yavaş.
Sıla burcu burcu... ille ocağım!..
Çoluk çocuk hasretinde kucağım...
Sana her şeyimi anlatacağım,
Otur baş ucuma, sor yavaş yavaş.
Güç bela bir bilet aldım gişeden;
Yolculuk başladı Haydarpaşa'dan!
Hancı n'olur, elindeki şişeden,
Birkaç yudum daha ver yavaş yavaş!
Ben o gece, hem ağladım, hem içtim,
İki gün, diyardan diyara uçtum...
Kayseri yolundan, Niğde'yi geçtim;
Uzaktan göründü, Bor yavaş yavaş...
Garibim; her taraf bana yabancı,
Dertliyim; çekinme, doldur be hancı!
İlk önce kımıldar hafif bir sancı;
Ayrılık sonradan kor yavaş yavaş...
Bende bir resmi var, yarısı yırtık,
On yıldır evimin kapısı örtük!
Garip, bir de sarhoş oldu mu artık;
Bütün sırlarını der yavaş yavaş...
İşte hancı! ben, her zaman böyleyim,
Öteyi ne sen sor, ne ben söyleyim...
Kaldır artık, boş kadehi neyleyim,
Şu bizim hesabı, gör yavaş yavaş...
BEKİR SITKI ERDOĞAN
Hancıdan yolcuya
Elbette yorulur gurbet gezenler,
Serdim yatağını gir yavaş yavaş,
Gerecek perde yok pencerelere,
Arkanı o yana ver yavaş yavaş.
Sılana kavuşta ocağın yansın,
Çoluk çocuk etrafına dolansın,
Söyle ki derdini gönlüm inansın,
Sırrını ortaya ser yavaş yavaş.
Uzak yoldan geldin belli trenle,
al şu kadehi derdin frenle,
benim derdim de sonra sen dinle,
hangimiz dertlidir gör yavaş yavaş.
Garipler gurbette hicranı sever
Ne gurbeti sever ne de vazgeçer
Bir gün olur elbet sılaya göçer
Göç niğdeden bora var yavaş yavaş
Sencileyim bende çok bade içtim
Birçok güzel sevdim çoğundan geçtim
Nihayet bu hanı kendime seçtim
Sende bu uzlete gir yavaş yavaş
Bir resmi var dedin, o da yok bende,
Güllerim solmuştur taze gülşende,
Yeter ötesini söyleme sende,
Soğuk yaprakları der yavaş yavaş,
Gördüm yüreğinde derin yarayı,
Seçtirdin bu gece akla karayı,
Hesap sorma benden aldım parayı,
Benim de yaramı sar yavaş yavaş.
Raşit AKÇURA