Imperia Online Turkey  
Nisan 16, 2024, 12:10:11 ÖS *
Hoşgeldiniz, Ziyaretçi.Lütfen giriş yapın veya kayıt olun.
E-posta adresinize aktivasyon iletisi gelmediyse lütfen buraya tıklayın.

Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz
 
   Ana Sayfa   Yardım Ara Giriş Yap Kayıt  
Sayfa: [1] 2 3   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: ATATÜRK anıları köşesi  (Okunma Sayısı 10111 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
sprinter
mareşal :P
Er
*

Karma: +112/-83
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 10


numaram değişmedi, HAALA 1 NUMARAYIM !!!


Üyelik Bilgileri
« : Ekim 22, 2010, 09:56:07 ÖÖ »

her gün okusam bıkmayacağım, her okuduğumda duygulandığım ulu önderimizin anılarını sizlerle paylaşmak istedim. sizlerde ekleme yaparsanız çok güzel bir konu olacağından şüphem yok.
 
  Gaziyi Görmeye Gelen Ana

Gazi Çiftliğinde dolaşıp hava alırken oldukça yaşlı bir kadına
rastladık. Atatürk attan inerek bu ihtiyar kadının yanına sokuldu.
- Merhaba nine
Kadın Ata'nın yüzüne bakarak hafif bir sesle;
- Merhaba dedi.
- Nereden gelip nereye gidiyorsun?
Kadın şöyle bir duralayıp,
- Neden sordun ki, dedi. Buraların sabısı mısın? Yoksa bekçisi mi?
Paşa gülümsedi.
- Ne sahibiyim ne de bekçisiyim nine. Bu topraklar Türk milletinin
malıdır. Buranın bekçisi de Türk milletinin kendisidir. Şimdi
nereden gelip nereye gittiğini söyleyecek misin?
Kadın başını salladı.
- Tabii söyleyeceğim, ben Sincan'ın köylerindenim bey, otun güç bittiği,
atın geç yetişdiği kavruk köylerinden birindeyim. Bizim mıhtar bana bilet
aldı trene bindirdi, kodum Angara'ya geldim.
- Muhtar niçin Ankara'ya gönderdi seni?
- Gazi Paşamızı görmem için. Başını pek ağrıttım da... Benim iki
oğlum gavur harbinde şehit düştü. Memleketi gavurdan kurtaran kişiyi
bir kez görmeden ölmeyeyim diye hep dua ettim durdum. Rüyalarıma girdi Gazi Paşa.
Bende gün demeyip mıhtara anlatınca, o da bana bilet alıverip saldı
Angaraya, giceleyin geldimdi. Yolu neyi de bilemediğimden işte
ağşamdan belli böyle kendimi ordan oraya vurup duruyom bey.
- Senin Gazi Paşa'dan başka bir isteğin var mı?
Kadının birden yüzü sertleşti.
- Tövbe de bey, tövbe de! Daha ne isteyebilirim ki... O bizim vatanımızı
gurtardı. Bizi düşmanın elinden kurtardı. Şehitlerimizin Kaynakwh webhatti.com: Atatürkün Anıları
mezarlarını onlara çiğnetmedi daha ne isteyebilirim ondan? Onun
sayesinde şimdi istediğimiz gibi yaşıyoruz. Şunun bunun gavur
dölünün köpeği olmaktan onun sayesinde kurtulmadık mı?
Buralara bir defa yüzünü görmek, ona sağol paşam! Demek için düştüm.
Onu görmeden ölürsem gözlerim açık gidecek.
Sen efendi bir adama benziyon, bana bir yardım ediver de Gazi Paşayı
bulacağım yeri deyiver.
Atatürk'ün gözleri dolu dolu olmuştu, çok duygulandığı
her halinden belliydi. Bana dönerek,
- Görüyorsun ya Gökçen, işte bu bizim insanımızdır... Benim köylüm, benim
vefalı Türk anamdır bu.
Attan indim. Yaşlı kadının elini tuttum anacığım
dedim, sen gökte aradığını yerde buldun, rüyalarını süsleyen, seni buralara
kadar koşturan Gazi Paşa yani Atatürk işte karşında duruyor. Köylü
kadın bu sözleri duyunca şaşkına döndü. Elindeki değneği yere
fırlatıp, Atatürk'ün ellerine sarıldı. Görülecek bir manzaraydı bu.
İkisi de ağlıyordu. İki Türk insanı biri kurtarıcı, biri kurtarılan, ana
oğul gibi sarmaş dolaş ağlıyorlardı. Yaşlı kadın belki on defa öptü
atanın ellerini. Ata da onun ellerini öptü. Sonra heybesinden küçük
bir paket çıkarttı. Daha doğrusu beze sarılmış bir köy peyniri.
Bunu Atatürk'e uzattı;
- Tek ineğimim sütünden kendi ellerimle yaptım Gazi Paşa, bunu sana hediye
getirdim. Seversen gene yapıp getiririm.
Paşa hemen orada bezi açıp peyniri yedi. Çok beğendiğini söyledi.
Sonra birlikte köşke kadar gittik. Oradakilere şu emri verdi;
"Bu anamızı alın burada iki gün konuk edin. Sonra köyüne
götürün. Giderken de kendisine üç inek verin benim armağanım olsun."
                                                                                  sabiha gökçen
« Son Düzenleme: Ekim 22, 2010, 09:58:17 ÖÖ Gönderen: sprinter » Kayıtlı

ULAŞAMAZSAN EL SALLA !!!
sprinter
mareşal :P
Er
*

Karma: +112/-83
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 10


numaram değişmedi, HAALA 1 NUMARAYIM !!!


Üyelik Bilgileri
« Yanıtla #1 : Ekim 22, 2010, 10:15:41 ÖÖ »

siz napolyona benziyorsunuz
Mustafa kemal, bu benzetmeyi reddetti ve:
- “Napolyon, arkasına bir sürü, muhtelif milliyetteki insanları toplayacak macera aramaya çıktı. Ve bunun içindir ki yarı yolda kaldı. Ben bir anadan, bir babadan gelen kardeşlerimle kendi vatanımı kurtarmak davası yolundayım. Ve bu muhakkak ki muvaffak olacağım!” Cevabını verdi.
Mustafa Kemal’in giriştiği mücadeleyi hayret ve takdirle karşılayan Towsend, kendisine karşısındaki düşmanın kudretini hatırlatmak isteyerek:
- “Siz mücadeleye mecbur olduğunuz düşmanın ne kadar kuvvetli olduğunu hesaba katmıyorsunuz. Bu düşmanın size her vasıta ile, oturduğunuz odadaki eşya, yemeğiniz ve her şeyinizle bir fenalık yapabilmesi ihtimali bile vardır,” dedi.
Mustafa Kemal gayet sakin bir eda ile:
- “Evet, karşımdaki düşmanın çok kuvvetli olduğunu biliyorum. Fakat insaniyeti müdafaa eden kimseler ölümle tehdit edilmelerine rağmen ölmezler ve ebediyen yaşarlar!” Cevabını verdi.
Sabaha karşı müzakere bittiği vakit büyük bir hayranlıkla Mustafa Kemal’den ayrılan Towsend, refakatindeki memur Türk subayına:
- “Ben şimdiye kadar 15 hükümdar ve cumhurbaşkanı ile özel ve resmi konuşmalar yaptım. Bu geceki kadar ezildiğimi hatırlamıyorum. Mustafa Kemal’de büyük bir ruh kudretinin esrarı var, ” dedi.
Kayıtlı

ULAŞAMAZSAN EL SALLA !!!
hellboy80
Çavuş
**

Karma: +137/-165
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 69



Üyelik Bilgileri
« Yanıtla #2 : Ekim 22, 2010, 07:31:58 ÖS »

http://www.facebook.com/video/video.php?v=381252318094
Kayıtlı
devrimci_28
Ziyaretçi
« Yanıtla #3 : Ekim 22, 2010, 07:44:36 ÖS »

hepsi birbirinden guzel ellerinize saglık... Smiley
Kayıtlı
Kariyer_istiklal
Er
*

Karma: +20/-5
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 21



Üyelik Bilgileri
« Yanıtla #4 : Ekim 22, 2010, 07:45:10 ÖS »

kardeş yüreğine sağlık ya gerçekten de çok güzel...bende duygulandım valla
Kayıtlı

_İsTikLaL_
hellboy80
Çavuş
**

Karma: +137/-165
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 69



Üyelik Bilgileri
« Yanıtla #5 : Ekim 22, 2010, 07:49:51 ÖS »

yazım hataları ıcın kusura bakmayın  Wink

Atatürk Amasya ziyaretinde. Vali konağında yörenin ileri gelenleri
ile sohbette. Bir ara tam karşısında oturan birine takılır gözleri.
Yaşı ellinin üzerinde bu adam beline kadar inen sakalıyla
Atatürk'ün dikkatini çeker. Ata, yanındaki valinin kulağına eğilip
sorar; Kimdir bu? Vali yanıt verir; Efendim kendisi Şıh'tır.
Yörede çok hatırlısı vardır. Atatürk Şıh'ı yanına çağırır ve; "Bak
baba, imanın ölçüsü sakalın boyunda değildir. Şunu rica etsem de en
azından Peygamber efendimizinki gibi kısaltsan" der ve eliyle de
boyun altı hizasını gösterir. Şıh; "Emrin olur Paşam" diyerek
yerine çekilir.

Aradan zaman geçer, bir akşam Atatürk Amasya'daki Şıh'ı hatırlar ve
Valiyi telefonla arayıp durumu sorar. Vali nasıl söyleyeceğini
bilememekle birlikte, Şıh'ın sakal boyunda en küçük bir kısalma bile
olmadığını aksine kimselere el sürdürmediğini anlatır. Atatürk
telefonu kapatır, kağıdı kalemi eline alır ve az sonra nazırını
çağırıp, yazdığı yazıyı Amasya Valiliği'ne tebliğ etmesini ister.
Ertesi gün Amasya'dan bir haber gelir ki Şıh Efendi Ata'yı görmek
üzere Ankara'ya yola çıkmış... Şıh gelir, Ata'nın karşısına çıkar.
Sakal tamamen kesilmiş, sinekkaydı bir tıraş olunmuş, saçlar
kısaltılmış, kılık kıyafet baştan sona değiştirilmiş, bambaşka bir
görünüme bürünülmüştür.

Atatürk'ün mesai arkadaşları bu değişimi anlayamaz ve Ata'ya
sorarlar; "Aman Paşam, o Şıh ki sakalına el dahi sürdürmezdi, siz ne
ettiniz de kökünden kesmesini sağladınız? " Ata gülümser, sonra da
yanındakilere dönüp; "Dün akşam Amasya Valiliği'ne bir yazı
gönderdim ve Şıh'ı Afyon'a vali atadığımı bildirdim"
der. Ardından da yeni bir yazı hazırlayıp nazırına bu yazıyı da
Şıh'a vermesini söyler. Yazıda söyle yazmaktadır; "İnancın
ölçüsünün sakalda olmadığını anladığına sevindim. Valilik meselene
gelince, bugün koltuk uğruna kırk yıllık sakalından vazgeçebilen
yarın başka şeyler için milletinden bile vazgeçebilir.
Seni böyle bir ikileme mahkum bırakmayalım. Kal sağlıcakla...
Kayıtlı
devrimci_28
Ziyaretçi
« Yanıtla #6 : Ekim 22, 2010, 07:53:32 ÖS »

yazım hataları ıcın kusura bakmayın  Wink

Atatürk Amasya ziyaretinde. Vali konağında yörenin ileri gelenleri
ile sohbette. Bir ara tam karşısında oturan birine takılır gözleri.
Yaşı ellinin üzerinde bu adam beline kadar inen sakalıyla
Atatürk'ün dikkatini çeker. Ata, yanındaki valinin kulağına eğilip
sorar; Kimdir bu? Vali yanıt verir; Efendim kendisi Şıh'tır.
Yörede çok hatırlısı vardır. Atatürk Şıh'ı yanına çağırır ve; "Bak
baba, imanın ölçüsü sakalın boyunda değildir. Şunu rica etsem de en
azından Peygamber efendimizinki gibi kısaltsan" der ve eliyle de
boyun altı hizasını gösterir. Şıh; "Emrin olur Paşam" diyerek
yerine çekilir.

Aradan zaman geçer, bir akşam Atatürk Amasya'daki Şıh'ı hatırlar ve
Valiyi telefonla arayıp durumu sorar. Vali nasıl söyleyeceğini
bilememekle birlikte, Şıh'ın sakal boyunda en küçük bir kısalma bile
olmadığını aksine kimselere el sürdürmediğini anlatır. Atatürk
telefonu kapatır, kağıdı kalemi eline alır ve az sonra nazırını
çağırıp, yazdığı yazıyı Amasya Valiliği'ne tebliğ etmesini ister.
Ertesi gün Amasya'dan bir haber gelir ki Şıh Efendi Ata'yı görmek
üzere Ankara'ya yola çıkmış... Şıh gelir, Ata'nın karşısına çıkar.
Sakal tamamen kesilmiş, sinekkaydı bir tıraş olunmuş, saçlar
kısaltılmış, kılık kıyafet baştan sona değiştirilmiş, bambaşka bir
görünüme bürünülmüştür.

Atatürk'ün mesai arkadaşları bu değişimi anlayamaz ve Ata'ya
sorarlar; "Aman Paşam, o Şıh ki sakalına el dahi sürdürmezdi, siz ne
ettiniz de kökünden kesmesini sağladınız? " Ata gülümser, sonra da
yanındakilere dönüp; "Dün akşam Amasya Valiliği'ne bir yazı
gönderdim ve Şıh'ı Afyon'a vali atadığımı bildirdim"
der. Ardından da yeni bir yazı hazırlayıp nazırına bu yazıyı da
Şıh'a vermesini söyler. Yazıda söyle yazmaktadır; "İnancın
ölçüsünün sakalda olmadığını anladığına sevindim. Valilik meselene
gelince, bugün koltuk uğruna kırk yıllık sakalından vazgeçebilen
yarın başka şeyler için milletinden bile vazgeçebilir.
Seni böyle bir ikileme mahkum bırakmayalım. Kal sağlıcakla...
ulem googleye yazdın ılk bu cıktı dimi ben okumakla vakıt harcadım sen benden once attın :Smiley 
cok guzel anı... baya güldüm... (+)
Kayıtlı
devrimci_28
Ziyaretçi
« Yanıtla #7 : Ekim 22, 2010, 07:56:32 ÖS »

asıl bomba burda  *hahaha* *hahaha* *hahaha*

Atatürk'ün komik bir anısı

Atatürk'ün En sevdiği hikayelerdenmiş. Arada kendi anlatır, arada baskasna anlattırır, hep gülermiş.

Yeşilaycı bir profesör bir konferans veriyor. Bir ara dinleyicilere sormus:

"Bir eşegin önüne iki kova koysanız. Biri su dolu, biri rakı. Hangisini içer?"

Cevabı kendi veriyor: "Tabii suyu."Kaynakwh webhatti.com: Atatürkün Anıları

Gene bitirmiyor soruyor: "Neden?"

Arkadan bir bekri söz alıyor. Yüksek sesle cevaplıyor.Kaynakwh webhatti.com: Atatürkün Anıları

"Eşekliğinden."

Atatürk bu cevaba bayılıyor. Gülüyor, gülüyor.

Bir akşam Orman çiftliğinde yanında erkanı, açık havada oturuyorlar.

Rakılarını yudumluyorlar. Biraz ilerde 15-16 yaşlarında bir çiftçi çocuk çalışıyor. Atatürk el edip, çağırıyor. Soruyor:

"Söyle çocuk: Bir eşegin önüne iki kova koysan. Biri rakı dolu, biri su. Hangisini icer?"

Anadolu tosunu yutkunuyor. Bakıyor. Gazi Paşa Hazretlerinin ve yanındaki muhterem zevatın önünde rakı kadehleri. Devletin en büyükleri...Esas vaziyetine geçiyor:

"Rakıyı kumandanım!"

Atatürk kahkahayı basıyor. Herkes şaşkın. Ata onlara dönüyor. Muzip:

"Aman beyler! Neden diye sormayın!"
allah razı olsun konu acan arkadaştan o açmasa merak edıp bunları araştırmıyacaktım... SadUndecided
Kayıtlı
hellboy80
Çavuş
**

Karma: +137/-165
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 69



Üyelik Bilgileri
« Yanıtla #8 : Ekim 22, 2010, 07:59:18 ÖS »

ulem googleye yazdın ılk bu cıktı dimi ben okumakla vakıt harcadım sen benden once attın :Smiley 
cok guzel anı... baya güldüm... (+)

ben ataturku googleda aramam Wink
Kayıtlı
devrimci_28
Ziyaretçi
« Yanıtla #9 : Ekim 22, 2010, 08:06:41 ÖS »

ben ataturku googleda aramam Wink
niye gunah mı Smiley
Kayıtlı
hellboy80
Çavuş
**

Karma: +137/-165
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 69



Üyelik Bilgileri
« Yanıtla #10 : Ekim 22, 2010, 08:13:08 ÖS »

niye gunah mı Smiley

yorum yok.
Kayıtlı
devrimci_28
Ziyaretçi
« Yanıtla #11 : Ekim 22, 2010, 08:26:43 ÖS »

yorum yok.
ozelden solede bızde bılelım...
Kayıtlı
Emekli Tufek
Er
*

Karma: +135/-126
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 5



Üyelik Bilgileri
« Yanıtla #12 : Ekim 23, 2010, 05:30:52 ÖÖ »

Buyuk onderimizin anilarini bir baslikta toplamak, gercekten guzel bir dusunce.
Emegine saglik Ercan'cim.
Bu arada; Hellboy80 ve devrimci_28 ede, basliga katkilarindan dolayi tesekkurler.

Ataturk'un, bir masada, bir suru kral ve devlet baskaniyla cekilmis bir fotografi var.
"ISTE KARIZMA BUDUR..!" dedirten.
Arsivimde aradim ama bulamiyorum. Sad
O resmi bilen ve bulan bir arkadasimiz bu basliga eklerse, sanirim cok sik duracak.
 
Kayıtlı

ESKI TUFEK diyor ki;
KRAL CIPLAK..!
Zira; O meshur hikayedeki cocuk gibi, benim Kraldan bir beklentim yok.
Kraldan beklentisi olanlara;
UGUR'LAR OLA.
sprinter
mareşal :P
Er
*

Karma: +112/-83
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 10


numaram değişmedi, HAALA 1 NUMARAYIM !!!


Üyelik Bilgileri
« Yanıtla #13 : Ekim 23, 2010, 08:28:19 ÖÖ »

kariyer_istiklal, devrimci_28, hellboy80 hepinize gönülden teşekkürler  *rose*

Buyuk onderimizin anilarini bir baslikta toplamak, gercekten guzel bir dusunce.
Emegine saglik Ercan'cim.
Bu arada; Hellboy80 ve devrimci_28 ede, basliga katkilarindan dolayi tesekkurler.
sende sağol abi  *rose*

Ataturk'un, bir masada, bir suru kral ve devlet baskaniyla cekilmis bir fotografi var.
"ISTE KARIZMA BUDUR..!" dedirten.
Arsivimde aradim ama bulamiyorum. Sad
O resmi bilen ve bulan bir arkadasimiz bu basliga eklerse, sanirim cok sik duracak.
 
bulabilirsem ekleyeceğim, arıyorum.
« Son Düzenleme: Ekim 23, 2010, 12:08:28 ÖS Gönderen: sprinter » Kayıtlı

ULAŞAMAZSAN EL SALLA !!!
c4nsu
Asii(cadıı) - Kontes Dracula
Binbaşı
*****

Karma: +465/-420
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 890


ya sen...?


Üyelik Bilgileri
« Yanıtla #14 : Ekim 23, 2010, 12:01:44 ÖS »

Çok sevdiğim anıların'dan biridir bu Smiley

 Atatürk bir kongre yemeğinde iken masasında silah arkadaşları ile oturmakta ve yemeğe eşlik etmektedir. O sırada bir ingiliz komutanı tabiri caizse Atatürk'e dik dik bakmaktadır ve bu olay gece boyunca devam etmektedir ve Atatürkü inanılmaz rahatsız etmektedir... sonunda Atatürk dayanamaz ve yaverini çağırır ve derki ;
-"Yaver sor bakalım bu ingiliz komutanı bana neden sürekli bakıyor ?.."
yaver gider sorar ve Atatürk 'ün yanına geldiğinde Atatürk'e şu cevabı verir;
-"ingiliz komutanı diyorki; siz benim babamı Çanakkale'de şehit ettiniz.. "
Atatürk Gayet sakin ve işibilir tavrı ile tekrar yavere döner ve der ki ;

-"Yaver git sor bakalım babasının Çanakkale'de ne işi varmış ? "
Kayıtlı

"Kişi başına düşen 'insan' sayısı her geçen gün azalıyor."
FORUM HEPİMİZİNN...!

'Bana göre bir ceset, canlı bir bedenin taşıyamayacağı bir güzellik ve saygınlık taşır.'
J
Sayfa: [1] 2 3   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

MySQL Kullanıyor PHP Kullanıyor Powered by SMF 1.1.12 | SMF © 2006-2009, Simple Machines LLC XHTML 1.0 Uyumlu! CSS Uyumlu!