Imperia Online Turkey  
Mart 28, 2024, 04:35:40 ÖS *
Hoşgeldiniz, Ziyaretçi.Lütfen giriş yapın veya kayıt olun.
E-posta adresinize aktivasyon iletisi gelmediyse lütfen buraya tıklayın.

Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz
 
   Ana Sayfa   Yardım Ara Giriş Yap Kayıt  
Sayfa: 1 ... 13 14 [15] 16   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sevdiğiniz şiirler...  (Okunma Sayısı 79092 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Edessa
Buny@S
Global Moderator
*

Karma: +185/-50
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 707


Can evimden baktım sana İstanbul!


Üyelik Bilgileri
« Yanıtla #210 : Ocak 19, 2012, 10:05:27 ÖÖ »

Hayır! Öyle hüzünlü olma
Çünkü aşk her zaman senin yanında
Hayır! Öyle hüzünlü durma
Aşk yaşamak için çok kısa
Hayır! Öyle hüzünlü durma
Öyle olduğun anda
Aşk uzak duracak sana
İyi dinle beni;
Rüyalarını gerçeğe dönüştür artık
Aşkı iste, onu çağır
O sana en iyi cevabı verecektir
Unutma aşkın en güzel kahkaha olduğunu
Bırak artık kalbin konuşsun
Bırak aşk parıltılar içinde başlasın
Ve devam etsin
At kabusunu üzerinden
Rüyalardan gerçeğe gel
Mutsuzluğun acısını, kalbinin boşluğunu unut
Aşkın gücü
Mutluluğun çığlığıdır, sevginin kendisidir
Kalbini aç ve
Bırak aşk girsin oradan tüm benliğine
Bırak mutluluk uçursun tüm varlığını
Bırak tüm dünya yok olsun sevginde
Bırak arzuların, hislerin aksın gitsin aşkında.....

Ertaç Hergenç (FreeSouL) 23 Ağustos 1997

 *rose* Yüreğine sağlık Üstad  *rose*
Kayıtlı

"Gölgede duranın, gölgesi olmaz" diyerek güneşe çıkıp, kavrulmaya başladım. Kendi gelecekleri uğruna kavrulmayı göze aldıklarım başkalarının gölgesinden hiç çıkmadılar.
freesoul
King of SouLs
Çavuş
**

Karma: +204/-42
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 75



Üyelik Bilgileri
« Yanıtla #211 : Ocak 19, 2012, 10:09:17 ÖÖ »

Teşekkür ederim Bünyamin. Uzun zaman olmuştu buraya bakmayalı ve seninle şiirler üzerine konuşmayalı. İyi geldi...  Smiley
Kayıtlı

Hayatta basit zevklerim vardır; herşeyin en iyisi....
Edessa
Buny@S
Global Moderator
*

Karma: +185/-50
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 707


Can evimden baktım sana İstanbul!


Üyelik Bilgileri
« Yanıtla #212 : Ocak 19, 2012, 10:09:54 ÖÖ »

Bırak gün yanından geçip gitsin,

yarın şansını yeniden denersin.
 
Bırak yıldızları kayıp gitsin,

yarın başka bir dilek dilersin..

 
 
Özdemir Asaf...
Kayıtlı

"Gölgede duranın, gölgesi olmaz" diyerek güneşe çıkıp, kavrulmaya başladım. Kendi gelecekleri uğruna kavrulmayı göze aldıklarım başkalarının gölgesinden hiç çıkmadılar.
Edessa
Buny@S
Global Moderator
*

Karma: +185/-50
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 707


Can evimden baktım sana İstanbul!


Üyelik Bilgileri
« Yanıtla #213 : Ocak 19, 2012, 10:10:19 ÖÖ »

Teşekkür ederim Bünyamin. Uzun zaman olmuştu buraya bakmayalı ve seninle şiirler üzerine konuşmayalı. İyi geldi...  Smiley

Eyvallah  *rose*
Kayıtlı

"Gölgede duranın, gölgesi olmaz" diyerek güneşe çıkıp, kavrulmaya başladım. Kendi gelecekleri uğruna kavrulmayı göze aldıklarım başkalarının gölgesinden hiç çıkmadılar.
freesoul
King of SouLs
Çavuş
**

Karma: +204/-42
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 75



Üyelik Bilgileri
« Yanıtla #214 : Ocak 19, 2012, 10:16:05 ÖÖ »

Dün gece çaresizliğimle dertleştim
Seni anlattım ona, erişilmezliğini
Gözyaşlarını bas yarana der gibiydi
Güldüm, tükettim kurudular dedim

Bir yol arıyorum sana çıkacak
Alıp seni bana getirecek
Dipsiz karanlıklardan bıktım artık
Bu sensizlik hiç mi bitmeyecek?

Üşüyorum sevgisizliğinden
Yüreğin lazım bana sıcacık
İnan korkmuyorum asla ecelden
Beni sana getirecekse, kapım açık.

FreeSouL 10 Eylül 1996
Kayıtlı

Hayatta basit zevklerim vardır; herşeyin en iyisi....
Edessa
Buny@S
Global Moderator
*

Karma: +185/-50
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 707


Can evimden baktım sana İstanbul!


Üyelik Bilgileri
« Yanıtla #215 : Ocak 19, 2012, 10:23:24 ÖÖ »

DÜN GECE

Çelik testereyle kestim suları
Yıkadım duvara astım suları...
Düşümde düşüme girdim dün gece

Buluta yaslandım ışığı tuttum.
Seni hatırladım, seni unutdum
Kendimi kendime sordum dün gece

Topladım yolları eyledim yumak
Musalladan gayri görmedim durak...
Durmadan düşünüp durdum dün gece

Toprağı boyadım otlar ağladı
Oturdum kalkmadım atlar ağladı...
Tuttum yorgunlğu yordum dün gece

Dertler gecikince gidip yokladım
Yırtık bohçalarda umut sakladım
Kırgınlık bağını kırdım dün gece

Şişelerde mahkum çiçek kokusu
Yağdı yüreğime renk renk korkusu...
Yok yere yokluğu vurdum dün gece

Ay doğdu gölgeler çöktü üstüme
Hicran alev alev aktı üstüme.
Gözümü yollarda gördüm dün gece

Aydınlığa koştum karanlık çıktı
Her sevgi, her vefa bir anlık çıktı...
Güç-bela ben bana vardım dün gece

Dosta şiir yazdım 'hatıra' dedim
Belki bir dost gele otura dedim
Gönlümü toprağa serdim dün gece

 ABDURRAHİM KARAKOÇ



http://www.youtube.com/watch?v=M7_3r31BeQo
Kayıtlı

"Gölgede duranın, gölgesi olmaz" diyerek güneşe çıkıp, kavrulmaya başladım. Kendi gelecekleri uğruna kavrulmayı göze aldıklarım başkalarının gölgesinden hiç çıkmadılar.
_A_E_G_M_
Global Moderator
*

Karma: +643/-557
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1737



Üyelik Bilgileri
« Yanıtla #216 : Ocak 19, 2012, 12:34:50 ÖS »

Hayır! Öyle hüzünlü olma
Çünkü aşk her zaman senin yanında
Hayır! Öyle hüzünlü durma
Aşk yaşamak için çok kısa
Hayır! Öyle hüzünlü durma
Öyle olduğun anda
Aşk uzak duracak sana
İyi dinle beni;
Rüyalarını gerçeğe dönüştür artık
Aşkı iste, onu çağır
O sana en iyi cevabı verecektir
Unutma aşkın en güzel kahkaha olduğunu
Bırak artık kalbin konuşsun
Bırak aşk parıltılar içinde başlasın
Ve devam etsin
At kabusunu üzerinden
Rüyalardan gerçeğe gel
Mutsuzluğun acısını, kalbinin boşluğunu unut
Aşkın gücü
Mutluluğun çığlığıdır, sevginin kendisidir
Kalbini aç ve
Bırak aşk girsin oradan tüm benliğine
Bırak mutluluk uçursun tüm varlığını
Bırak tüm dünya yok olsun sevginde
Bırak arzuların, hislerin aksın gitsin aşkında.....

Ertaç Hergenç (FreeSouL) 23 Ağustos 1997

Dün gece çaresizliğimle dertleştim
Seni anlattım ona, erişilmezliğini
Gözyaşlarını bas yarana der gibiydi
Güldüm, tükettim kurudular dedim

Bir yol arıyorum sana çıkacak
Alıp seni bana getirecek
Dipsiz karanlıklardan bıktım artık
Bu sensizlik hiç mi bitmeyecek?

Üşüyorum sevgisizliğinden
Yüreğin lazım bana sıcacık
İnan korkmuyorum asla ecelden
Beni sana getirecekse, kapım açık.

FreeSouL 10 Eylül 1996

 *bravo* *bravo* *rose*
Kayıtlı
HamMer
HamzA
Er
*

Karma: +58/-19
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 34


HamMer


Üyelik Bilgileri
« Yanıtla #217 : Ocak 19, 2012, 12:58:29 ÖS »

Dün gece çaresizliğimle dertleştim
Seni anlattım ona, erişilmezliğini
Gözyaşlarını bas yarana der gibiydi
Güldüm, tükettim kurudular dedim

Bir yol arıyorum sana çıkacak
Alıp seni bana getirecek
Dipsiz karanlıklardan bıktım artık
Bu sensizlik hiç mi bitmeyecek?

Üşüyorum sevgisizliğinden
Yüreğin lazım bana sıcacık
İnan korkmuyorum asla ecelden
Beni sana getirecekse, kapım açık.

FreeSouL 10 Eylül 1996

*rose*
Kayıtlı

IF YOU SLEEP YOU WILL DIE          .....Dünyanın en yüce tahtına da çıksanız, oturacağınız yer yine kendi kıçınızın üzeridir.....
freesoul
King of SouLs
Çavuş
**

Karma: +204/-42
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 75



Üyelik Bilgileri
« Yanıtla #218 : Ocak 19, 2012, 01:41:09 ÖS »

*bravo* *bravo* *rose*
*rose*
*rose*
Kayıtlı

Hayatta basit zevklerim vardır; herşeyin en iyisi....
*Baltazar*
Er
*

Karma: +9/-1
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1



Üyelik Bilgileri
« Yanıtla #219 : Ocak 19, 2012, 03:07:12 ÖS »

Yüreğine sağlık Ertaç Abi. Smiley
Kayıtlı

Sen Yolcu Bu Yalan Dünya Hancıdır
Öyle Bir Gün Varki Yürekte Sancıdır
Yer Gök Bir Olup Da Hesap Sorulunca
En Sevdiğin Bile Senden Davacıdır
freesoul
King of SouLs
Çavuş
**

Karma: +204/-42
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 75



Üyelik Bilgileri
« Yanıtla #220 : Ocak 19, 2012, 05:12:41 ÖS »

Yüreğine sağlık Ertaç Abi. Smiley
Sağol Önderciğim, senin de... Değiştirmişsin ismi Smiley ilk + benden..
Kayıtlı

Hayatta basit zevklerim vardır; herşeyin en iyisi....
freesoul
King of SouLs
Çavuş
**

Karma: +204/-42
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 75



Üyelik Bilgileri
« Yanıtla #221 : Ocak 19, 2012, 05:38:25 ÖS »

Merhum Antalya Defterdarı Abdullah Çaylayan'ın 1941 yılında (1943 olarak da söyleniyor) yazdığı şiiri paylaşayım. Bu şiirin ilk kaydını 1989 yılında almışım  sonraki eklemelerle 1997 de bu hale getirmişim. Farklı yerlede farklı yayınlanan bu şiirin tamamı aşağıda, bu gün bile internette hala parça parça var, inşallah sırası uygun olmuştur. Lakin o günden bu güne değişen pek bir şey yok onu göreceksiniz. Müthiş gerçekten..

AL MAAŞINI

Tatar ağası gibi dolaşma böyle yaya
El oğluna baksana, ne ar kalmış ne haya
Sende bir dayı bulup sırtını ona daya
O ne derse huuu.. diye salla hemen başını,
El oğuştur, gerdan kır, al gitsin maaşını.

Bir kalantor görünce yerlere kadar eğil,
El pençe divan dur, bu şerefsizlik değil,
Uşaklığı meziyet, riyayı fazilet bil.
O ne derse huuu.. diye salla hemen başını,
El oğuştur, gerdan kır, al gitsin maaşını.

Kör kadıya şehla de, incitme düztabanı,
Düşküne nasihat ver, kodamana abanı.
Zengin ol, sende aşır her dağdan arabanı,
Tekerine taş korlar, sallamazsan başını,
Uslu otur, hoş geçin, al gitsin maaşını.

Köpeklerle hırlaşma, tepişme piç katırla,
Hamamda kavga olmaz, soyu bozuk natırla.
Kulağına küpe yap bu sözümü hatırla.
O ne derse huuu.. diye salla hemen başını,
El oğuştur, gerdan kır, al gitsin maaşını.

Diyorlar ki, taç bile, baş eğmezse konmaz,
Önünde eğilene kılıç dahi dokunmaz.
Dik durdukça bu başın, devlet kuşu da konmaz,
Bu dünyada kaide sallamaktır başını,
El öpüp, etek öpüp, almaktır maaşını.

Bir soğan soyulurken yaşarıyor da gözler,
Hazine soyulurken aldırmıyor öküzler,
Hayadan eser yoktur, nafile bütün sözler,
Beyhude inat etme, salla hemen başını,
Gerdan kır, belini bük, al gitsin maaşını.

Bir yolsuzluk görünce köpürme, isyan etme,
Bir hak için kendine, dik başlıdır dedirtme,
Doğru yolu dostuna göster ama, sen gitme.
Ne derlerse huuu... diye salla hemen başını,
Dilini tut, uslu dur, al gitsin maaşını.

Unutma bu ocağın adı asiyaptır,
Sen de bir dolap çevir, apartmanlar yaptır.
Hakikat nene gerek o memnu bir kitaptır.
Sana lazım olan şey, sallayarak başını,
El öpüp, etek öpüp almaktır maaşını.

Bu güvercin eder mi atmacalarla yarış,
Öğrenmeden dünyayı gezdim de karış karış,
Vazgeç hak sevdasından sen de kervana karış,
Ne derlerse huuu diye, salla hemen başını,
Gerdan kır, belini bük, al gitsin maaşını"

Kayıtlı

Hayatta basit zevklerim vardır; herşeyin en iyisi....
Edessa
Buny@S
Global Moderator
*

Karma: +185/-50
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 707


Can evimden baktım sana İstanbul!


Üyelik Bilgileri
« Yanıtla #222 : Ocak 24, 2012, 01:56:41 ÖÖ »

Aşkımın Eşkiyası

Ben bu gece dardayım
Ayıpta utançtayım
Yar ben senin aşkından
Kederde kayıptayım
Yar ben senin aşkından
Kadim boşluklardayım
Yar ben senin aşkından
Zarar ziyanlardayım

Gözlerinin elası
Oy başımın belası
Adını koydum senin
Aşkımın eşkiyası

Ben bu gece dardayım
Hazanda hüsrandayım
Yar ben senin aşkından
İnkarda isyandayım
Yar ben senin aşkından
Hain pusulardayım
Yar ben senin aşkından
Sanki kurşunlardayım

Gözlerinin elası
Oy başımın belası
Adını koydum senin
Aşkımın eşkiyası


Halil Pazarlı


http://www.youtube.com/watch?v=EQjwFY8XvNM
Kayıtlı

"Gölgede duranın, gölgesi olmaz" diyerek güneşe çıkıp, kavrulmaya başladım. Kendi gelecekleri uğruna kavrulmayı göze aldıklarım başkalarının gölgesinden hiç çıkmadılar.
carlsberg
Er
*

Karma: +48/-21
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31


Üyelik Bilgileri
« Yanıtla #223 : Şubat 01, 2012, 01:21:41 ÖÖ »

Güneşi İçenlerin Türküsü
bu bir türkü:-
toprak çanaklarda
güneşi içenlerin türküsü!
bu bir örgü:-
alev bir saç örgüsü!
kıvranıyor;
kanlı; kızıl bir meş'ale gibi yanıyor
esmer alınlarında
bakır ayakları çıplak kahramanların!
ben de gördüm o kahramanları,
ben de sardım o örgüyü,
ben de onlarla
güneşe giden
köprüden
geçtim!
ben de içtim toprak çanaklarda güneşi.
ben de söyledim o türküyü!

yüreğimiz topraktan aldı hızını;
altın yeleli aslanların ağzını
yırtarak
gerindik!
sıçradık;
şimşekli rüzgâra bindik!.
kayalardan
kayalarla kopan kartallar
çırpıyor ışıkta yaldızlanan kanatlarını.
alev bilekli süvariler kamçılıyor
şaha kalkan atlarını!

akın var
güneşe akın!
güneşi zaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!

düşmesin bizimle yola:
evinde ağlayanların
göz yaşlarını
boynunda ağır bir
zincir
gibi taşıyanlar!
bıraksın peşimizi
kendi yüreğinin kabuğunda yaşayanlar!

işte:
şu güneşten
düşen
ateşte
milyonlarla kırmızı yürek yanıyor!

sen de çıkar
göğsünün kafesinden yüreğini;
şu güneşten
düşen
ateşe fırlat;
yüreğini yüreklerimizin yanına at!

akın var
güneşe akın!
güneşi zaaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!

biz topraktan, ateşten, sudan, demirden doğduk!
güneşi emziriyor çocuklarımıza karımız,
toprak kokuyor bakır sakallarımız!
neş'emiz sıcak!
kan kadar sıcak,
delikanlıların rüyalarında yanan
o «an»
kadar sıcak!
merdivenlerimizin çengelini yıldızlara asarak,
ölülerimizin başlarına basarak
yükseliyoruz
güneşe doğru!

ölenler
döğüşerek öldüler;
güneşe gömüldüler.
vaktimiz yok onların matemini tutmaya!

akın var
güneşe akın!
güneşi zaaaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!

üzümleri kan damlalı kırmızı bağlar tütüyor!
kalın tuğla bacalar
kıvranarak
ötüyor!
haykırdı en önde giden,
emreden!
bu ses!
bu sesin kuvveti,
bu kuvvet
yaralı aç kurtların gözlerine perde
vuran,
onları oldukları yerde
durduran
kuvvet!
emret ki ölelim
emret!
güneşi içiyoruz sesinde!
coşuyoruz,
coşuyor!..
yangınlı ufukların dumanlı perdesinde
mızrakları göğü yırtan atlılar koşuyor!

akın var
güneşe akın!
güneşi zaaaaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!

toprak bakır
gök bakır.
haykır güneşi içenlerin türküsünü,
hay-kır
haykıralım!
*
--- nazım hikmet ran ---

http://www.youtube.com/watch?v=613w9R8s--E&feature=related
Kayıtlı
carlsberg
Er
*

Karma: +48/-21
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31


Üyelik Bilgileri
« Yanıtla #224 : Şubat 01, 2012, 01:36:24 ÖÖ »

Vurulmuşum
Dağların kuytuluk bir boğazında
Vakitlerden bir sabah namazında
Yatarım         
Kanlı, upuzun...

Vurulmuşum
Düşüm, gecelerden kara
Bir hayra yoranım çıkmaz
Canım alırlar ecelsiz
Sığdıramam kitaplara
Şifre buyurmuş bir paşa
Vurulmuşum hiç sorgusuz, yargısız

Kirvem, hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki...

Vurun ulan,
Vurun,
Ben kolay ölmem.
Ocakta küllenmiş közüm,
Karnımda sözüm var
Haldan bilene.
Babam gözlerini verdi Urfa önünde
Üç de kardaşını
Üç nazlı selvi,
Ömrüne doymamış üç dağ parçası.
Burçlardan, tepelerden, minarelerden
Kirve, hısım, dağların çocukları
Fransız Kuşatmasına karşı koyanda

Bıyıkları yeni terlemiş daha
Benim küçük dayım Nazif
Yakışıklı,
Hafif,   
İyi süvari
Vurun kardaş demiş
Namus günüdür
Ve şaha kaldırmış atını.

Kirvem hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki... 

Ahmed ARİF

http://www.youtube.com/watch?v=2ELsJGUaPJo&feature=related
Kayıtlı
Sayfa: 1 ... 13 14 [15] 16   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

MySQL Kullanıyor PHP Kullanıyor Powered by SMF 1.1.12 | SMF © 2006-2009, Simple Machines LLC XHTML 1.0 Uyumlu! CSS Uyumlu!