Edessa
Buny@S
Global Moderator
Karma: +185/-50
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 707
Can evimden baktım sana İstanbul!
|
|
« Yanıtla #210 : Ocak 19, 2012, 10:05:27 ÖÖ » |
|
Hayır! Öyle hüzünlü olma Çünkü aşk her zaman senin yanında Hayır! Öyle hüzünlü durma Aşk yaşamak için çok kısa Hayır! Öyle hüzünlü durma Öyle olduğun anda Aşk uzak duracak sana İyi dinle beni; Rüyalarını gerçeğe dönüştür artık Aşkı iste, onu çağır O sana en iyi cevabı verecektir Unutma aşkın en güzel kahkaha olduğunu Bırak artık kalbin konuşsun Bırak aşk parıltılar içinde başlasın Ve devam etsin At kabusunu üzerinden Rüyalardan gerçeğe gel Mutsuzluğun acısını, kalbinin boşluğunu unut Aşkın gücü Mutluluğun çığlığıdır, sevginin kendisidir Kalbini aç ve Bırak aşk girsin oradan tüm benliğine Bırak mutluluk uçursun tüm varlığını Bırak tüm dünya yok olsun sevginde Bırak arzuların, hislerin aksın gitsin aşkında.....
Ertaç Hergenç (FreeSouL) 23 Ağustos 1997
Yüreğine sağlık Üstad
|
|
|
Kayıtlı
|
"Gölgede duranın, gölgesi olmaz" diyerek güneşe çıkıp, kavrulmaya başladım. Kendi gelecekleri uğruna kavrulmayı göze aldıklarım başkalarının gölgesinden hiç çıkmadılar.
|
|
|
freesoul
King of SouLs
Çavuş
Karma: +204/-42
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 75
|
|
« Yanıtla #211 : Ocak 19, 2012, 10:09:17 ÖÖ » |
|
Teşekkür ederim Bünyamin. Uzun zaman olmuştu buraya bakmayalı ve seninle şiirler üzerine konuşmayalı. İyi geldi...
|
|
|
Kayıtlı
|
Hayatta basit zevklerim vardır; herşeyin en iyisi....
|
|
|
Edessa
Buny@S
Global Moderator
Karma: +185/-50
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 707
Can evimden baktım sana İstanbul!
|
|
« Yanıtla #212 : Ocak 19, 2012, 10:09:54 ÖÖ » |
|
Bırak gün yanından geçip gitsin,
yarın şansını yeniden denersin. Bırak yıldızları kayıp gitsin,
yarın başka bir dilek dilersin..
Özdemir Asaf...
|
|
|
Kayıtlı
|
"Gölgede duranın, gölgesi olmaz" diyerek güneşe çıkıp, kavrulmaya başladım. Kendi gelecekleri uğruna kavrulmayı göze aldıklarım başkalarının gölgesinden hiç çıkmadılar.
|
|
|
Edessa
Buny@S
Global Moderator
Karma: +185/-50
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 707
Can evimden baktım sana İstanbul!
|
|
« Yanıtla #213 : Ocak 19, 2012, 10:10:19 ÖÖ » |
|
Teşekkür ederim Bünyamin. Uzun zaman olmuştu buraya bakmayalı ve seninle şiirler üzerine konuşmayalı. İyi geldi... Eyvallah
|
|
|
Kayıtlı
|
"Gölgede duranın, gölgesi olmaz" diyerek güneşe çıkıp, kavrulmaya başladım. Kendi gelecekleri uğruna kavrulmayı göze aldıklarım başkalarının gölgesinden hiç çıkmadılar.
|
|
|
freesoul
King of SouLs
Çavuş
Karma: +204/-42
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 75
|
|
« Yanıtla #214 : Ocak 19, 2012, 10:16:05 ÖÖ » |
|
Dün gece çaresizliğimle dertleştim Seni anlattım ona, erişilmezliğini Gözyaşlarını bas yarana der gibiydi Güldüm, tükettim kurudular dedim
Bir yol arıyorum sana çıkacak Alıp seni bana getirecek Dipsiz karanlıklardan bıktım artık Bu sensizlik hiç mi bitmeyecek?
Üşüyorum sevgisizliğinden Yüreğin lazım bana sıcacık İnan korkmuyorum asla ecelden Beni sana getirecekse, kapım açık.
FreeSouL 10 Eylül 1996
|
|
|
Kayıtlı
|
Hayatta basit zevklerim vardır; herşeyin en iyisi....
|
|
|
Edessa
Buny@S
Global Moderator
Karma: +185/-50
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 707
Can evimden baktım sana İstanbul!
|
|
« Yanıtla #215 : Ocak 19, 2012, 10:23:24 ÖÖ » |
|
DÜN GECE
Çelik testereyle kestim suları Yıkadım duvara astım suları... Düşümde düşüme girdim dün gece
Buluta yaslandım ışığı tuttum. Seni hatırladım, seni unutdum Kendimi kendime sordum dün gece
Topladım yolları eyledim yumak Musalladan gayri görmedim durak... Durmadan düşünüp durdum dün gece
Toprağı boyadım otlar ağladı Oturdum kalkmadım atlar ağladı... Tuttum yorgunlğu yordum dün gece
Dertler gecikince gidip yokladım Yırtık bohçalarda umut sakladım Kırgınlık bağını kırdım dün gece
Şişelerde mahkum çiçek kokusu Yağdı yüreğime renk renk korkusu... Yok yere yokluğu vurdum dün gece
Ay doğdu gölgeler çöktü üstüme Hicran alev alev aktı üstüme. Gözümü yollarda gördüm dün gece
Aydınlığa koştum karanlık çıktı Her sevgi, her vefa bir anlık çıktı... Güç-bela ben bana vardım dün gece
Dosta şiir yazdım 'hatıra' dedim Belki bir dost gele otura dedim Gönlümü toprağa serdim dün gece
ABDURRAHİM KARAKOÇ
http://www.youtube.com/watch?v=M7_3r31BeQo
|
|
|
Kayıtlı
|
"Gölgede duranın, gölgesi olmaz" diyerek güneşe çıkıp, kavrulmaya başladım. Kendi gelecekleri uğruna kavrulmayı göze aldıklarım başkalarının gölgesinden hiç çıkmadılar.
|
|
|
_A_E_G_M_
Global Moderator
Karma: +643/-557
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 1737
|
|
« Yanıtla #216 : Ocak 19, 2012, 12:34:50 ÖS » |
|
Hayır! Öyle hüzünlü olma Çünkü aşk her zaman senin yanında Hayır! Öyle hüzünlü durma Aşk yaşamak için çok kısa Hayır! Öyle hüzünlü durma Öyle olduğun anda Aşk uzak duracak sana İyi dinle beni; Rüyalarını gerçeğe dönüştür artık Aşkı iste, onu çağır O sana en iyi cevabı verecektir Unutma aşkın en güzel kahkaha olduğunu Bırak artık kalbin konuşsun Bırak aşk parıltılar içinde başlasın Ve devam etsin At kabusunu üzerinden Rüyalardan gerçeğe gel Mutsuzluğun acısını, kalbinin boşluğunu unut Aşkın gücü Mutluluğun çığlığıdır, sevginin kendisidir Kalbini aç ve Bırak aşk girsin oradan tüm benliğine Bırak mutluluk uçursun tüm varlığını Bırak tüm dünya yok olsun sevginde Bırak arzuların, hislerin aksın gitsin aşkında.....
Ertaç Hergenç (FreeSouL) 23 Ağustos 1997
Dün gece çaresizliğimle dertleştim Seni anlattım ona, erişilmezliğini Gözyaşlarını bas yarana der gibiydi Güldüm, tükettim kurudular dedim
Bir yol arıyorum sana çıkacak Alıp seni bana getirecek Dipsiz karanlıklardan bıktım artık Bu sensizlik hiç mi bitmeyecek?
Üşüyorum sevgisizliğinden Yüreğin lazım bana sıcacık İnan korkmuyorum asla ecelden Beni sana getirecekse, kapım açık.
FreeSouL 10 Eylül 1996
|
|
|
Kayıtlı
|
|
|
|
HamMer
HamzA
Er
Karma: +58/-19
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 34
HamMer
|
|
« Yanıtla #217 : Ocak 19, 2012, 12:58:29 ÖS » |
|
Dün gece çaresizliğimle dertleştim Seni anlattım ona, erişilmezliğini Gözyaşlarını bas yarana der gibiydi Güldüm, tükettim kurudular dedim
Bir yol arıyorum sana çıkacak Alıp seni bana getirecek Dipsiz karanlıklardan bıktım artık Bu sensizlik hiç mi bitmeyecek?
Üşüyorum sevgisizliğinden Yüreğin lazım bana sıcacık İnan korkmuyorum asla ecelden Beni sana getirecekse, kapım açık.
FreeSouL 10 Eylül 1996
+
|
|
|
Kayıtlı
|
.....Dünyanın en yüce tahtına da çıksanız, oturacağınız yer yine kendi kıçınızın üzeridir.....
|
|
|
freesoul
King of SouLs
Çavuş
Karma: +204/-42
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 75
|
|
« Yanıtla #218 : Ocak 19, 2012, 01:41:09 ÖS » |
|
+
|
|
|
Kayıtlı
|
Hayatta basit zevklerim vardır; herşeyin en iyisi....
|
|
|
*Baltazar*
Er
Karma: +9/-1
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 1
|
|
« Yanıtla #219 : Ocak 19, 2012, 03:07:12 ÖS » |
|
Yüreğine sağlık Ertaç Abi.
|
|
|
Kayıtlı
|
Sen Yolcu Bu Yalan Dünya Hancıdır Öyle Bir Gün Varki Yürekte Sancıdır Yer Gök Bir Olup Da Hesap Sorulunca En Sevdiğin Bile Senden Davacıdır
|
|
|
freesoul
King of SouLs
Çavuş
Karma: +204/-42
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 75
|
|
« Yanıtla #220 : Ocak 19, 2012, 05:12:41 ÖS » |
|
Yüreğine sağlık Ertaç Abi. Sağol Önderciğim, senin de... Değiştirmişsin ismi ilk + benden..
|
|
|
Kayıtlı
|
Hayatta basit zevklerim vardır; herşeyin en iyisi....
|
|
|
freesoul
King of SouLs
Çavuş
Karma: +204/-42
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 75
|
|
« Yanıtla #221 : Ocak 19, 2012, 05:38:25 ÖS » |
|
Merhum Antalya Defterdarı Abdullah Çaylayan'ın 1941 yılında (1943 olarak da söyleniyor) yazdığı şiiri paylaşayım. Bu şiirin ilk kaydını 1989 yılında almışım sonraki eklemelerle 1997 de bu hale getirmişim. Farklı yerlede farklı yayınlanan bu şiirin tamamı aşağıda, bu gün bile internette hala parça parça var, inşallah sırası uygun olmuştur. Lakin o günden bu güne değişen pek bir şey yok onu göreceksiniz. Müthiş gerçekten..
AL MAAŞINI
Tatar ağası gibi dolaşma böyle yaya El oğluna baksana, ne ar kalmış ne haya Sende bir dayı bulup sırtını ona daya O ne derse huuu.. diye salla hemen başını, El oğuştur, gerdan kır, al gitsin maaşını.
Bir kalantor görünce yerlere kadar eğil, El pençe divan dur, bu şerefsizlik değil, Uşaklığı meziyet, riyayı fazilet bil. O ne derse huuu.. diye salla hemen başını, El oğuştur, gerdan kır, al gitsin maaşını.
Kör kadıya şehla de, incitme düztabanı, Düşküne nasihat ver, kodamana abanı. Zengin ol, sende aşır her dağdan arabanı, Tekerine taş korlar, sallamazsan başını, Uslu otur, hoş geçin, al gitsin maaşını.
Köpeklerle hırlaşma, tepişme piç katırla, Hamamda kavga olmaz, soyu bozuk natırla. Kulağına küpe yap bu sözümü hatırla. O ne derse huuu.. diye salla hemen başını, El oğuştur, gerdan kır, al gitsin maaşını.
Diyorlar ki, taç bile, baş eğmezse konmaz, Önünde eğilene kılıç dahi dokunmaz. Dik durdukça bu başın, devlet kuşu da konmaz, Bu dünyada kaide sallamaktır başını, El öpüp, etek öpüp, almaktır maaşını.
Bir soğan soyulurken yaşarıyor da gözler, Hazine soyulurken aldırmıyor öküzler, Hayadan eser yoktur, nafile bütün sözler, Beyhude inat etme, salla hemen başını, Gerdan kır, belini bük, al gitsin maaşını.
Bir yolsuzluk görünce köpürme, isyan etme, Bir hak için kendine, dik başlıdır dedirtme, Doğru yolu dostuna göster ama, sen gitme. Ne derlerse huuu... diye salla hemen başını, Dilini tut, uslu dur, al gitsin maaşını.
Unutma bu ocağın adı asiyaptır, Sen de bir dolap çevir, apartmanlar yaptır. Hakikat nene gerek o memnu bir kitaptır. Sana lazım olan şey, sallayarak başını, El öpüp, etek öpüp almaktır maaşını.
Bu güvercin eder mi atmacalarla yarış, Öğrenmeden dünyayı gezdim de karış karış, Vazgeç hak sevdasından sen de kervana karış, Ne derlerse huuu diye, salla hemen başını, Gerdan kır, belini bük, al gitsin maaşını"
|
|
|
Kayıtlı
|
Hayatta basit zevklerim vardır; herşeyin en iyisi....
|
|
|
Edessa
Buny@S
Global Moderator
Karma: +185/-50
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 707
Can evimden baktım sana İstanbul!
|
|
« Yanıtla #222 : Ocak 24, 2012, 01:56:41 ÖÖ » |
|
Aşkımın Eşkiyası
Ben bu gece dardayım Ayıpta utançtayım Yar ben senin aşkından Kederde kayıptayım Yar ben senin aşkından Kadim boşluklardayım Yar ben senin aşkından Zarar ziyanlardayım
Gözlerinin elası Oy başımın belası Adını koydum senin Aşkımın eşkiyası
Ben bu gece dardayım Hazanda hüsrandayım Yar ben senin aşkından İnkarda isyandayım Yar ben senin aşkından Hain pusulardayım Yar ben senin aşkından Sanki kurşunlardayım
Gözlerinin elası Oy başımın belası Adını koydum senin Aşkımın eşkiyası
Halil Pazarlıhttp://www.youtube.com/watch?v=EQjwFY8XvNM
|
|
|
Kayıtlı
|
"Gölgede duranın, gölgesi olmaz" diyerek güneşe çıkıp, kavrulmaya başladım. Kendi gelecekleri uğruna kavrulmayı göze aldıklarım başkalarının gölgesinden hiç çıkmadılar.
|
|
|
carlsberg
Er
Karma: +48/-21
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 31
|
|
« Yanıtla #223 : Şubat 01, 2012, 01:21:41 ÖÖ » |
|
Güneşi İçenlerin Türküsübu bir türkü:- toprak çanaklarda güneşi içenlerin türküsü! bu bir örgü:- alev bir saç örgüsü! kıvranıyor; kanlı; kızıl bir meş'ale gibi yanıyor esmer alınlarında bakır ayakları çıplak kahramanların! ben de gördüm o kahramanları, ben de sardım o örgüyü, ben de onlarla güneşe giden köprüden geçtim! ben de içtim toprak çanaklarda güneşi. ben de söyledim o türküyü! yüreğimiz topraktan aldı hızını; altın yeleli aslanların ağzını yırtarak gerindik! sıçradık; şimşekli rüzgâra bindik!. kayalardan kayalarla kopan kartallar çırpıyor ışıkta yaldızlanan kanatlarını. alev bilekli süvariler kamçılıyor şaha kalkan atlarını! akın var güneşe akın! güneşi zaptedeceğiz güneşin zaptı yakın! düşmesin bizimle yola: evinde ağlayanların göz yaşlarını boynunda ağır bir zincir gibi taşıyanlar! bıraksın peşimizi kendi yüreğinin kabuğunda yaşayanlar! işte: şu güneşten düşen ateşte milyonlarla kırmızı yürek yanıyor! sen de çıkar göğsünün kafesinden yüreğini; şu güneşten düşen ateşe fırlat; yüreğini yüreklerimizin yanına at! akın var güneşe akın! güneşi zaaptedeceğiz güneşin zaptı yakın! biz topraktan, ateşten, sudan, demirden doğduk! güneşi emziriyor çocuklarımıza karımız, toprak kokuyor bakır sakallarımız! neş'emiz sıcak! kan kadar sıcak, delikanlıların rüyalarında yanan o «an» kadar sıcak! merdivenlerimizin çengelini yıldızlara asarak, ölülerimizin başlarına basarak yükseliyoruz güneşe doğru! ölenler döğüşerek öldüler; güneşe gömüldüler. vaktimiz yok onların matemini tutmaya! akın var güneşe akın! güneşi zaaaptedeceğiz güneşin zaptı yakın! üzümleri kan damlalı kırmızı bağlar tütüyor! kalın tuğla bacalar kıvranarak ötüyor! haykırdı en önde giden, emreden! bu ses! bu sesin kuvveti, bu kuvvet yaralı aç kurtların gözlerine perde vuran, onları oldukları yerde durduran kuvvet! emret ki ölelim emret! güneşi içiyoruz sesinde! coşuyoruz, coşuyor!.. yangınlı ufukların dumanlı perdesinde mızrakları göğü yırtan atlılar koşuyor! akın var güneşe akın! güneşi zaaaaptedeceğiz güneşin zaptı yakın! toprak bakır gök bakır. haykır güneşi içenlerin türküsünü, hay-kır haykıralım! * --- nazım hikmet ran --- http://www.youtube.com/watch?v=613w9R8s--E&feature=related
|
|
|
Kayıtlı
|
|
|
|
carlsberg
Er
Karma: +48/-21
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 31
|
|
« Yanıtla #224 : Şubat 01, 2012, 01:36:24 ÖÖ » |
|
Vurulmuşum Dağların kuytuluk bir boğazında Vakitlerden bir sabah namazında Yatarım Kanlı, upuzun... Vurulmuşum Düşüm, gecelerden kara Bir hayra yoranım çıkmaz Canım alırlar ecelsiz Sığdıramam kitaplara Şifre buyurmuş bir paşa Vurulmuşum hiç sorgusuz, yargısız Kirvem, hallarımı aynı böyle yaz Rivayet sanılır belki Gül memeler değil Domdom kurşunu Paramparça ağzımdaki... Vurun ulan, Vurun, Ben kolay ölmem. Ocakta küllenmiş közüm, Karnımda sözüm var Haldan bilene. Babam gözlerini verdi Urfa önünde Üç de kardaşını Üç nazlı selvi, Ömrüne doymamış üç dağ parçası. Burçlardan, tepelerden, minarelerden Kirve, hısım, dağların çocukları Fransız Kuşatmasına karşı koyanda Bıyıkları yeni terlemiş daha Benim küçük dayım Nazif Yakışıklı, Hafif, İyi süvari Vurun kardaş demiş Namus günüdür Ve şaha kaldırmış atını. Kirvem hallarımı aynı böyle yaz Rivayet sanılır belki Gül memeler değil Domdom kurşunu Paramparça ağzımdaki... Ahmed ARİF http://www.youtube.com/watch?v=2ELsJGUaPJo&feature=related
|
|
|
Kayıtlı
|
|
|
|
|