Imperia Online Turkey  
Nisan 19, 2024, 10:13:43 ÖS *
Hoşgeldiniz, Ziyaretçi.Lütfen giriş yapın veya kayıt olun.
E-posta adresinize aktivasyon iletisi gelmediyse lütfen buraya tıklayın.

Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz
 
  Ana Sayfa Yardım Ara Giriş Yap Kayıt  
  İletileri Göster
Sayfa: [1] 2 3
1  IO - Klasik ve Versiyon 4 Diyarları / Genel sohbet / Ynt: d19 : Haziran 14, 2011, 09:18:04 ÖS
o puanda birinin mimarisi çok düşüktür ayrıca yapı puanında olmadığı için epey bir zaman alacak aktif olması. tahminim 650 saatten geriye düşmeye başladın.Smiley
2  IO - Klasik ve Versiyon 4 Diyarları / Genel sohbet / Ynt: d19 : Haziran 14, 2011, 08:37:33 ÖS
rekor mu bilemem ama rekor düzeyde bir durum. pardon ama rekor olsun diye mi bstın yoksa daha geçerli bir sebebin varsa duymak isterim. çünkü kale7 idare ederdi seni usun bir süre daha.
3  IO - Klasik ve Versiyon 4 Diyarları / Genel sohbet / Ynt: türklerin d.75 teki durumu : Haziran 14, 2011, 03:37:26 ÖS
Saldırı yapan kişi sizin aynı sebep yüzünden aramızdan def ettiğimiz oyuncu.
4  IO - Klasik ve Versiyon 4 Diyarları / Diyar 10 [x4] / Ynt: Diyar sıralaması : Haziran 11, 2011, 08:11:52 ÖÖ
sıralamadaki tüm türk kardeşlerimizi tebrik ederim.
5  IO - Klasik ve Versiyon 4 Diyarları / Genel sohbet / Ynt: Diyar sıralaması : Haziran 11, 2011, 08:05:16 ÖÖ
elf kardesım basarı deıl kı bu Smiley ama kıme başarı deıl ,,,oyunu bılen adam ıcın basarı değil.... bu adam dyr 5 te bırıncı oluo ama burda bılerek puan arttırmıo amacı ne?? düşük puanlı adamlara dalmak Smiley) bunuda en iyi şekılde yaptı efes canım benım madem ıyı oyuncuydun dıyar t 5 te askerı ve onurda 1. olsaydn

Demekki stratejiyi güzewl belirlemiş arkadaş, bence başkalarını küçümseyeceğimiz yerde ben nasıl bir başarı koydum ortya onun esabını yapalım.
6  IO - Klasik ve Versiyon 4 Diyarları / Genel sohbet / Ynt: Diyar sıralaması : Haziran 10, 2011, 01:03:17 ÖS
Quendi ittifağı dağılmış olmasına rağman Kaptan'ın net değerde birinciliği takdire şayan doğrusu. Yaşar ittifağı organize olamadı anlaşılan bir oyuncuya karşı. Efes2009 ise net puanda çok geride olmasına karşın Askeri Puan ve Onur'da birinci olması büyük bir başarı. Herkesi gönülden tebrik ederim.
7  IO - Klasik ve Versiyon 4 Diyarları / Genel sohbet / Ynt: OYUNLA İLGİLİ YARARLI SAVAŞ BİLGİLERİ : Haziran 06, 2011, 04:25:38 ÖS
teşekkürler bilgi için.
8  IO - Klasik ve Versiyon 4 Diyarları / Genel sohbet / Ynt: OYUNLA İLGİLİ YARARLI SAVAŞ BİLGİLERİ : Haziran 06, 2011, 04:14:34 ÖS
Arkadaşlar farklı bir konu açmadan size bir şey sormak istiyorum. Savunmadayken kazandığın bir savaşta adamın mancınıklarını da kaybettiğinden dolayı askeri puan kazanır mıyız? Yani kısaca mancınık yıkmak askeri puan kazandırır mı?
9  IO - Klasik ve Versiyon 4 Diyarları / Genel sohbet / Ynt: Show Tv-- Muhteşem Yüzyıl- Prof. Dr. Ahmet Akgündüz : Haziran 03, 2011, 09:29:35 ÖS
ben sana birşey sormak istiyorum.  "Bu gibi diziler, son zamanlarda Türk gençliğinin Osmanlı'yı doğru öğrenmesine karşı başlatılan bir kafa karıştırma projesidir." cümlesine takıldım ilk önce. sen katılıyo musun bu adama bilmiyorum ama ben şöyle düşünüyorum. Türk gençliğine yalnızca Osmanlı'nın savaşlarını padişahlarının zaferlerini anlatmanın doğru olmadığını düşünüyorum. Bu tür diziler sayesinde az çok padişahların özel hayatlarını da öğrenmiş oluyoruz ki bu bence güzel birşey. Bu tür şeylerin olmadığını düşünmüyorum ben Osmanlı döneminde. Tamam bu adam benden kat kat daha bilgili belki ama Osmanlı'nın zaferlerini öğrenince çıt çıkmıyo, padişahların özel hayatlarına girince hemen birinin çıkıpta Türk gençlerinin Osmanlı'yı doğru öğrenmesine karşı birşeydir bu deyiveriyor ve buna çok gıcık oluyorum açıkçası. Osmanlı'nın yalnızca savaşları kazançları veya mağlubiyetleri yok orada yaşayan insanlar, yönetenler de var ve tabiki bu adamların özel hayatları da var ki bunlarla ilgili az çok bir bilgi edinmemiz için bize bir fırsat sunulmuş. Adamlara çamur atmak yerine bize verileni almaya çalışmalıyız diye düşünüyorum. Eğer inanmıyorsan gidip başka kaynaklardan da araştırmaya çalışabilirsin bu tür şeyleri ama bazı insanlar gibi bunlar yalan dolan Osmanlı'da böyle şeyler olmuyo deyip insanlara çamur atıp bir kenara çekilmek bence çok yanlış..
Aklıma takılan bir başka şey de şu, yazının başlarında en fazla 4 kişiyle nikah kıyabildiğini söylemiş bu adam ve en sona gelince de birden fazla hanımla birlikte olmanın İslam'a aykırı olduğunu ve padişahın da bu tür şeyler yapmayacağını söylemiş. ben bu cümleleri karşılaştırdığımda bir çelişki görüyorum. Belki de ben tam olarak anlayamadım bu cümleleri ama burda bir çelişki olmadığını düşünüyorsan bana bunu açıklayabilir misin?

Sorularının cevabını yine Sayın Akgündüz tarafından verelim.

Hepimiz Topkapı Sarayı’nı biliyoruz. Topkapı Sarayı eğlence merkezi değil. Size çok kısa tanıtmak istiyorum. Topkapı Sarayı üçe ayrılıyor. Birincisi Birrun diye tabir edilen dış saray. Bu dış saraya önce bir kapıdan girilir. Burası Osmanlı Devleti’nin yeniçeri dediğimiz merkez ordusunun yeridir. Daha sonra ikinci kapı var. Orası iç avlu, yani burada bakanlar kurulu bulunuyor. Osmanlı Devleti’nin çok önemli devlet teşkilatları var. Sadrazam yani Başbakanlık orada. Darüssaade denilen bir de üçüncü kapı var. İşte o bölgeye biz Enderun diyoruz. Yani Cumhurbaşkanlığı Köşkü. Padişah ve müşavirleri orada yaşıyor. Harem dediğimiz ise bütün bunlardan ayrı ve Cumhurbaşkanlığı’nın konutu demektir. Yani müsaade edin de Osmanlı Devleti gibi 20 milyon kilometre kareye sahip bir devletin başkanı özel bir lojmanda otursun. Konutta otursun. Ona biz Harem diyoruz. Kelime manası yasak bölge demek. Harem’in en dış kısmı hadım edilmiş erkeklerin de girebileceği birinci kısım. Ve burada onların gece vakti yattıkları mekânlar var. Bu kısma sadece haremde çalışan erkek ve kadınlar giriyor. Daha sonra hemen bir kapı geliyor. Kapının üzerinde bir yazı var. O yazı bir Kuran ayeti. ‘Ey iman edenler buradan sonra izin istemeden ev sahibinin rızası olmadan girmeyiniz’ emri var. Bu kapıdan sonra içeriye girebilecek iki grup insan var. Birinci grup; padişah, çocukları, hanımları ve aile efradı. İkinci grup insan ise haremin içinde değişik yerlerde çalışabilen kadın hizmetçilerdir. Bu kapıdan girdikten sonrada harem ikiye ayrılıyor. Bunlardan birincisi padişah, hanımı ve aile efradının girdiği bölümler. Bir de bu cariyelerin yani hizmetçi cariyelerin girdiği ve kalabildiği mekânlar. Tanzimat dönemine yani 1839 yılına kadar hiçbir Batılı ve gayrimüslim bahsettiğimiz kısımlara tedavi gayesiyle bile girmemiştir. Girmediği bir şeyi tamamen kendi krallarının hayatlarını kıyaslayarak veya kendi toplumlarındaki gayri meşru hayatın tasvirini yaparak kalem oynatan insanlara nasıl inanabilirsiniz? Bunlara göre haremi nasıl değerlendirebilirsiniz? Cariyeler arasından padişahın hanımı olabilmek yahut yaşadıkları mekana ikbal, yahut gözde adıyla dâhil olabilmek için, özel bir eğitimden geçmeleri gerekiyordu ve bu manada Halil İnalcık Hocamızın da ifadesiyle, harem bir aile okuluydu.


Ayrıca bir çelişkiden bahsetmişsin, 4 kadınla nikah konusunda. İlk yazdığım metni tam okursan aslında bir çelişki olmadığını anlarsın. İslam hukukuna göre bir erkek 4 kadınla nikah kıyabilir ama aynı anda bir kadından fazlasıyla bir yatakta olamaz demiş hocamız. 

10  IO - Klasik ve Versiyon 4 Diyarları / Genel sohbet / Ynt: Show Tv-- Muhteşem Yüzyıl- Prof. Dr. Ahmet Akgündüz : Haziran 01, 2011, 10:29:36 ÖS
Muhteşem Yüzyıl dizisiyle yeniden alevlenen 'Osmanlı'da Harem' tartışmalarına, bu başlıkla bir kitabı bulunan Prof. Dr. Ahmet Akgündüz de katkı yaptı. Akgündüz, "Harem konusunda asıl üzüldüğümüz nokta, ülkemizde yetişen Cumhuriyet dönemi yazarlarının da, belgelere dayalı ilmî araştırma yapmak yerine, yabancı yazarları aratmayacak şekilde ve onların yazdıklarını yahut çizdiklerini aynen taklit ederek yazılar kaleme almalarıdır. Bunların hemen hemen tamamı, doğru olmayan bilgilerdir." dedi. Hürem Sultan'ın bugünkü ilahiyatçılara taş çıkaracak bilgiye sahip olduğunu kaydeden Akgündüz, "cariyelerle halvet" konusuna da açıklık getirdi.

Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, Cihan Haber Ajansı'na verdiği mülakatta 'Muhteşem yüzyıl' dizisiyle yeniden gündeme gelen tartışmaları değerlendirdi. Osmanlı'da saray hayatının Batıdakilerle karıştırıldığını ifade eden Akgündüz, şu ifadeleri kullandı: "Maalesef Türkiye'de televizyon dizileri, sanatçılar, romancılar ya da basın mensupları Osmanlı'yı değerlendirirken Batıdaki tarzlara bakarak değerlendirme yapıyorlar. Harem ile ilgili Batı'da ya da Türkiye'de yapılan müstehcen yayınların hiçbiri doğru ya da orijinal değil. Bunlar Batılı ressamların vs. hayal ürünleridir."

Osmanlı sarayında hareme padişahın ailesi ve hizmetçiler dışında kimsenin girmediğini vurgulayan Akgündüz, "Tanzimat dönemine yani 1839 yılına kadar hiçbir Batılı ve gayrimüslim buraya girmemiştir... Tamamen kendi krallarının veya kendi toplumlarındaki gayrimeşru işleri nakleden insanlara nasıl inanabilirsiniz. Bunlara göre Haremi nasıl değerlendirebilirsiniz?" diye sordu.

Ömrü at sırtında geçti

Osmanlı Devleti'nde 46 sene padişahlık yapan Kanuni Sultan Süleyman'ın 20'ye yakın büyük sefere çıktığını hatırlatan Ahmet Akgündüz, şunları söyledi: "Ömrünün üçte biri zaten İstanbul dışında, seferlerde geçti. Geriye kalan kısımda ise büyük tarihçiler ve şeyhülislamlar ile sohbetler ettiğini, onlar ile müzakerelerde bulunduğunu, tarih kitapları bize anlatıyor. Padişah da bir insandır. Akşam da hanımı ile beraber olması gayet normaldir. Kaldı ki nikâhlı hanımları arasında adalete riayet etmesi de dini bir görevdir. Ancak Osmanlı padişahlarının eşlerine çok az zaman ayırdığını çok rahatlıkla söyleyebilirim." Kanuni'nin edebiyatçı yönüne dikkat çeken Akgündüz, "Ömrünün yarısı cephede geçen bu padişah Muhibbi adıyla önemli bir divan kaleme alacak kadar alim." dedi. Kanuni'nin vefat ettikten sonra kabrine Ebu's-Suud Efendi'den aldığı fetvaların konulması talimatını verdiğini hatırlatan Akgündüz, "Şayet Cenab-ı Allah hesap sorar ise 'Ben fetvasını aldım Yarabbi' diyeceğini söylüyor. Böyle bir insanın gayri İslami bir hayat yaşaması mümkün mü?" ifadelerini kullandı.

En fazla 4 cariyeyle nikah kıyılabilir

Prof. Ahmet Akgündüz, padişahların 'çok eşliliği' ve cariyelerle halveti konusuna ise şöyle açıklık getirdi: "Bir padişah, veya siz, isteseniz İslam'a göre, İslam hukukuna göre bir cariye ile de nikah kıyabilirsiniz. Nikah kıydığınız an, o cariye sizin hanımız olur. Nikah kıydığınız cariyelerin sayısı dördü geçemez. Bu önemli bir hukuki statü. Şayet bir çocuğu olur ise o cariyeyi hür hale getirmek mecburiyetindesiniz."

Akgündüz, harem mektebine alınan cariyelerin zekâlarına, ahlaklarına ve güzelliklerine göre, evvela haremin hizmetçi statüsündeki grubu olan cariye, kalfa ve ustalar makamlarına ve sonra da Padişahlar tarafından seçilmeleri halinde Padişah ile karı koca hayatı yaşayan gözde, ikbal, kadın efendi ve neticede valide sultan payelerine kadar yükselme imkânlarına kavuşabildiğini anlattı. Akgündüz, sarayda sayıları bazı dönemler 500'e kadar ulaşan cariyelerin çok büyük bir kısmının hizmetçi grubundan olduğunu dile getirdi.

Prof. Akgündüz, Hürrem Sultan konusunda bazı yanlış anlaşılmaları giderecek şu değerlendirmeyi yaptı: "Aslı ne olur ise olsun. Osmanlı Devleti'nin haremine alınan ve İslami bir manevi terbiyeden geçen çok kıymetli bir hanımefendi. Ben bu hanımefendinin birkaç tane "aşk mektubu" diye tabir edilen mektuplarını da yayımladım. Bir mektubunda şunu diyor: "Efendi, Hoca Sadettin Efendi'nin eserini okuyorum. Bu gece birinci cildi bitirmek istiyorum. Bu gün teravih namazına gelemeyeceğim." Ben şunu açıkça ifade edeyim ki bu eserin bir iki sayfasını bir iki saat içinde çözebilecek çok az ilahiyat profesörü var. Bunu üzülerek ifade ediyorum. Yani Hürrem Sultan da böylesine bir kültürlü hanımefendidir".

Bu tür diziler kafa karıştırma operasyonu

Son dönemde Türk gençliğinin, tarihini doğru olarak öğrenmeye yöneldiğini vurgulayan Prof. Akgündüz, dizideki sanatçıları suçlamadığını; fakat bu tür projelere yatırım yapan insanlarda iyi niyet aramadığını söyledi. Ahmet Akgündüz, "Bu gibi diziler, son zamanlarda Türk gençliğinin Osmanlı'yı doğru öğrenmesine karşı başlatılan bir kafa karıştırma projesidir." Birden fazla hanımla aynı anda münasebetin İslam'a aykırı olduğunu ve padişahın da bu tür alemler düzenlemesinin mümkün olmadığını vurgulayan Akgündüz, "Bu İslam'a da hakarettir. Osmanlı'ya da hakarettir. Zihinleri de bozmak için müthiş bir kasıt vardır. Bu kastı filmi çevirenlerde aramıyorum. Çünkü onların bir kısmının hayatı böyle. Bu diziyi yönetenlerde ve yayınlayanlarda çok ciddi manada bir kasıt hissediyorum." ifadelerini kullandı.
Kaynak : http://www.hurrem.net/muhtesem-yuzyil/muhtesem-yuzyil-dizisinde-kotu-niyet-var.html
11  IO - Klasik ve Versiyon 4 Diyarları / Genel sohbet / Ynt: Show Tv-- Muhteşem Yüzyıl : Mayıs 27, 2011, 04:32:28 ÖS
Mustafa Akkad(çağrı filminin yönetmeni) filmi çekmeden önce 30 sene araştırma yaptı bilgi topladı derledi en doğrusunu en güzel şekilde ortaya koymak için çaba harcadı. Nihayetinde ortaya mükemmel bir yapıt çıktı her izlediğimizde bizde nurani duygular uyandıran bir baş yapıt koydu ortaya. Sorarım size Muhteşem Yüzyılı izledikten sonra Osmanlı ile ilgili ne tür bir hayranlık uyanıyor. Hiç. arwen arkadaşımız diziyi izlemediği için olumlu düşünmesi gayet normal. Ben dizinin bu zamana kadar hiçbir bölümünü kaçırmadım, diziyi çok sevdiğimden değil sırf bu art niyetinden ötürü. Osmanlı'ya nasıl saldırıdığını görmek için. Bugünkü ortamda hiçbir yayın kuruluşu alenen Osmanlı'yı karalayan bir film çekemez çektirtmezler zaten. Ama bir yandan poh pohlarken bir yandan da karalamak insanlara kabul ettirir, yanlışı doru gibi gösterir. Dizi bu yüzden art niyetli, insanımızı bir yandan galeyena getirirken diğer taraftan Padişahın anasını karısını mahremini çirkef göstermekte çok mahir. Dizinin yönetmenine sormuşlar: Osmanlı'da İbrahim Paşa'ya Pargalı dendiğine dair bir belge var mı elinizde? Cevap çok tuhaf: Yok ama Pargalı denmediğini dair de bir belge yok. Smiley Bu mantıkla yürüyorsa bu dizi belgesi olmayan her şeyi olmuş/olmamış gibi göstererek tarihe ışık tutmak ne kadar sinema ve sanata uygun. Elbette bu dizinin tarihi aydınlatması gibi bir görevi yok olamaz da zaten. Ama kalkıp da Osmanlı'nın en haşmetli Padişah'ını en güçlü dönemini filme konu yapıyorsanız, ben ve benim gibi düşünenler her yanlışın üzerinden durarak bir art niyet var mı yok mu diye sorar. Saygılar..
12  IO - Klasik ve Versiyon 4 Diyarları / Genel sohbet / Ynt: Show Tv-- Muhteşem Yüzyıl : Mayıs 27, 2011, 04:01:58 ÖS
Art niyetli bir dizi olduğu kanaatindeyim alttan altan Hıristiyanlık probagandası yapıyorlar. Dizinin başından itibaren sinsi bir şekilde bilinç altına hitap eden bir misyonu var dizinin. Dizinin başını hatırlayalım: Pargalı(İbrahim Paşa) nın zorla ailesinden koparılması, ısrarla "Pargalı" ifadesinin kullanılması,  Hürrem Sultan'nın ailesinin öldürülmesi(İş Tatarlara yükleniyor. Tatarlar ise Osmanlı hakimiyetindeki bir millet o sıra), Hürrem Sultan'ın intikam yemini, Haremdeki kadınların açık dekonteli elbiseler giymesi(adeta 1600'lü yıllardaki Avrapai kadın kıyafetleri tarzında), İbrahim Paşa'nın evini absürd insan resimleri ile donatması gibi Osmanlı yaşam tarzına ve geleneklerine uymayan motifler diziye konmaktadır. Osmanlı dört dörtlük bir İslam devleti değildi ama bu tip hassasiyetere dikkat edecek kadar şeriat devletiydi. Belki reyting uğruna dizinin formatında değişklik olabilir kabul ederim ama bizim insanımız tarihiyle gurur duyan bir insandır. Bu tür lekelere ve karalamalara edepsizliklere başvurmasalar da dizi yine reyting yapardı. Sadece Kanuni'nin fermanları yayınlasalar bile eminim herkes hayrınlıkla izler izlerken de sıkılmazdı.
13  IO - Klasik ve Versiyon 4 Diyarları / Genel sohbet / Show Tv-- Muhteşem Yüzyıl : Mayıs 27, 2011, 12:46:30 ÖS
Bu dizi hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyim?
14  IO - Klasik ve Versiyon 4 Diyarları / Genel sohbet / Ynt: Kanuni Sultan Süleyman’ın Rüyası : Mayıs 27, 2011, 12:45:41 ÖS
Bir burdaki Kanuni'yi düşünün bir de SHOW tv de yayımlanan Muhteşem YY daki Kanuni karakterini. Biri kendini İslama ve Uluhiyete adamış llider diğeri ise Haremin ve cariyelerinin peşinde koşan aşk meşk adamı... Teşekkürler paylaşım için.
15  IO - Klasik ve Versiyon 4 Diyarları / Ciddi sohbet bölümleri / Ynt: DEPREM : Mayıs 20, 2011, 10:57:35 ÖS
Ankara'yı da hiseedilir derecede salladı. Başım dönüyor sandım önce sonra vizenin sallanmasından fark etti deprem olduğunu. İnsan caresiz kalıyor, hele bir de çocukların varsa kendi canını unutuyor.
Sayfa: [1] 2 3
MySQL Kullanıyor PHP Kullanıyor Powered by SMF 1.1.12 | SMF © 2006-2009, Simple Machines LLC XHTML 1.0 Uyumlu! CSS Uyumlu!