Imperia Online Turkey  
Mayıs 05, 2024, 07:12:14 ÖS *
Hoşgeldiniz, Ziyaretçi.Lütfen giriş yapın veya kayıt olun.
E-posta adresinize aktivasyon iletisi gelmediyse lütfen buraya tıklayın.

Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz
 
   Ana Sayfa   Yardım Ara Giriş Yap Kayıt  
Sayfa: 1 2 [3] 4   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: IŞIK HIZI AŞILDI MI? ALBERT EİNSTEİN YANILDI MI?  (Okunma Sayısı 9140 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Ç_Guevara
Er
*

Karma: +3/-1
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 7


Anti-İsrael


Üyelik Bilgileri
« Yanıtla #30 : Eylül 29, 2011, 10:38:22 ÖS »

Arkadaşım burda ben bir yerden geldik ya da gelmedik meselesine değinmedim bile asıl komik olan yazdıklarımı bu şekilde anlamış olman. Ben dine inandığımı da vurguladım. Ancak evrim teorisi ve Darwin'in söyledikleri bir yerden gelmek ( özellikle tepki çeken insanın maymundan gelmesi ) değildir diyorum üzerine basa basa. Darwin bir değişimden bahsediyor her türün bir değişime uğradığından ki buna sebep olanlar da varyasyon ve doğal seleksiyon kavramlarıdır. Bunu inkar etmez hiçbir bilim insanı. Benim yazımı okuduysan ben zaten evrim teorisinin eksik ve yanlış bölümleri olduğunu vurguluyorum. Ancak tüm teori yanlış değildir değişmez olan değişimin kendisidir. Tüm türler çevre şartlarının sonucu çeşitli varyasyonlar ve seçilimler ile değişme halindedir bu apaçıktır inkar edilmez zaten. Ancak bu maymundan insan türemiştir şekilde yorumlandığı için insanlar Darwinin evrim teorisine senin gibi tepkili . oysa Darwinin yaptığı araştırmaların özü değişime vurgu yapmaktadır. Ben insan maymundan gelmiştir demiyorum. Bunu yazdıklarımdan nasıl çıkardığını da anlamadım sevgili arkadaşım Smiley  İnsanın evrimi incelendiğinde elbette çevre şartları yaşam koşulları göz önünde bulundurulduğunda geçmiş dönemde yaşayan insanların şimdi insan görünümünde olmadığı açıktır. Sürekli güç gerektiren işlerle uğraşan, hayatta kalması bile buna bağlı olan, şimdiki insandan daha farklı beslenme alışkanlıkları olan insanların bugünkü insanlara benzemesi zaten tuhaf olurdu.  Ama görüntüsü ne olursa olsun bu demek değildir ki insan türü maymun türünden evrimleşti. Henüz bununla ilgili kesin kanıt da yoktur elbette bunu kanıtlayacak ciddi bir fosil bulunamıştır.. Benim demek istediklerimi anlamadığını gördüğüm için bu açıklamayı yapıyorum. yazdıklarımı bir daha okursan eminim  anlayacaksındır.
ben senın yazdıklarını tamamen cok iyi anladım. Yorum senın yorumun üstüne oldugu icin boyle oldu. Sözüm sana değil. Carlsberg adlı arkadas chat acıkken de teori değilde direkten maymundan geldık gibi cümlelerden bahsediyordu. Teorininden bahsedildi ve ben bu teorinin tamamen mantık dısı bırsey oldugunu anlatmak ıcın vidyoyu attım. Ve cümlelerimi ona gore kurdum.
Kayıtlı

Kan kokusunu almış bir köpekbalığından daha tehlikelisi, petrol kokusu almış bir amerikalıdır
hellboy80
Çavuş
**

Karma: +137/-165
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 69



Üyelik Bilgileri
« Yanıtla #31 : Eylül 29, 2011, 10:43:11 ÖS »

bi söz vardı yanlıs hatırlamıyosam soyle bişeydi; 'eğer darwin insanların atasını maymun yerine bir gül veya kuğu oldugunu söyleseydi bugün butun dunyada hoşgoruyle kabul edilirdi' diye ahahah gerçektende dogru bir söz
Kayıtlı
Ç_Guevara
Er
*

Karma: +3/-1
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 7


Anti-İsrael


Üyelik Bilgileri
« Yanıtla #32 : Eylül 29, 2011, 10:46:59 ÖS »

bi söz vardı yanlıs hatırlamıyosam soyle bişeydi; 'eğer darwin insanların atasını maymun yerine bir gül veya kuğu oldugunu söyleseydi bugün butun dunyada hoşgoruyle kabul edilirdi' diye ahahah gerçektende dogru bir söz
insan dısı bır varlık oldugunu kabul ediyorsan o senın sorunun. İnsanların, düşünmesi bile mümkün olmayan canlıya-canlılara benzetilmesi mantık dışı değil mi.
Kayıtlı

Kan kokusunu almış bir köpekbalığından daha tehlikelisi, petrol kokusu almış bir amerikalıdır
SOA
Er
*

Karma: +8/-0
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 0


Üyelik Bilgileri
« Yanıtla #33 : Eylül 29, 2011, 10:52:42 ÖS »

ben senın yazdıklarını tamamen cok iyi anladım. Yorum senın yorumun üstüne oldugu icin boyle oldu. Sözüm sana değil. Carlsberg adlı arkadas chat acıkken de teori değilde direkten maymundan geldık gibi cümlelerden bahsediyordu. Teorininden bahsedildi ve ben bu teorinin tamamen mantık dısı bırsey oldugunu anlatmak ıcın vidyoyu attım. Ve cümlelerimi ona gore kurdum.

Dediğin gibi direkt benim yazdıklarımdan sonra geldiği için yazıma karşılık cevap attığını düşünerek açıklama yapma gereği duydum. Durum anlaşıldı.  

Ama yine söyleyeyim Darwin çok önemli bir bilim adamıdır. Onu bize tek bir cümle ile anlattıkları için biz genel olarak ona tepkiliyiz. O cümle de malumunuzdur. Darwin bu kadar basit bir teori ortaya atmamıştır. Çok derin araştırmaları ve ciddi hipotezleri vardır. Aslında Darwin çığır açmıştır bilim dünyasında. Darwin nin söylediklerini insan maymundan gelmiştir şeklinde özetleyenler yüzünden teoriye karşı tepki vardır bunu da bilmelisiniz. Darwinin araştırmaları bundan çok ötededir, bu kadar basit ve elbette saçma bir araştırma değildir. Yani evrim teorisi denen olay insan maymundan gelmiştir şekilde değildir. İnsan maymundan evrimleşmiş olsa mutlaka bir fosil ve ortak genler bulunurdu (ortak genler mevcuttur aslında ancak fosil henüz bulunmuş değildir bunu da söylemek lazım )
Kayıtlı
abksfl
slapi
Teğmen
***

Karma: +198/-28
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 156



Üyelik Bilgileri
« Yanıtla #34 : Eylül 29, 2011, 11:23:08 ÖS »

en önemli nokta şu: evrimin varlığı tanrının yokluğunu ispatlamaz. evrim olduğunu düşünüyorum ve inançlı bir müslümanım. tanrısız bir tesadüfi evrim klavyenin tuşlarına milyonlarca kez rastgele basarak yeni bir işletim sistemi yapmak gibi bir şey.
Kayıtlı

Dünya üç beş bilgisizin elinde; Onlarca bilgi güya kendilerinde.
Üzülme; Eşek Eşeği beğenir: Hayırlar vardır sana kötü demelerinde.
SOA
Er
*

Karma: +8/-0
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 0


Üyelik Bilgileri
« Yanıtla #35 : Eylül 29, 2011, 11:35:23 ÖS »

en önemli nokta şu: evrimin varlığı tanrının yokluğunu ispatlamaz. evrim olduğunu düşünüyorum ve inançlı bir müslümanım. tanrısız bir tesadüfi evrim klavyenin tuşlarına milyonlarca kez rastgele basarak yeni bir işletim sistemi yapmak gibi bir şey.

Evrim teorisini  tümüyle reddetmek çok cahilce bir yaklaşım olur. Burda dediğin gibi en önemli nokta "tesadüfi "sözcüğünde. Ben bunu anlatmaya çalıştım aminoasitlerin tesadüfen olma olasılığından  bahsederken. anlamlı bir organik bileşiğin tesadüfen oluşması olasılığı 10 üzeri 950 iken bunun tesadüfen oluşabildiğini düşünmek ve buna inanmak çok zor, akıl dışıdır. Bu da insanı yaratıcı kavramını kabul etmeye itiyor ister istemez.  Eğer yaratıcı var diyebiliyorsan kutsal kitaplara bakınca bilimle en çok desteklenmiş kitap Kur'andır da diyorsun. Dine ulaşmanın en güzel yolu bilimdir ama bilmi özümsemek gerçekten bilmek gerekir.  Yoksa ilköğretim, ortaöğretim dersleriyle bilmi bildiğini sanmak da en az evrendeki değişimi reddetmek kadar cahilcedir.

Kayıtlı
SOA
Er
*

Karma: +8/-0
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 0


Üyelik Bilgileri
« Yanıtla #36 : Eylül 29, 2011, 11:51:34 ÖS »

Carlsberg sana uzun uzun bir gün o aminoasit olayını biyogenesisin oluşum teorisini anlatırım. dünyanın o günkü şartlarını ,oksijensiz atmosfer durumunu , su da oluşan protoplazmanın durumunu ve tesadüf ilişkisini. eğer kendin bu bilgilere ulaşırsan elbette çok daha kalıcı bilgiler olur. en değerli bilgi kendi çabanla elde ettiklerindir. Teoriler kanunlaşmadıkça değişebilirler bunu unutmamak lazım. Adı üzerinde teoridir. Evrim teorisi denen teoriler topluluğudur aslında. din öğretmeninin türlerin kökeni isimli kitabı okuduğunu hiç sanmıyorum Smiley evrim teorisiyle ilgili tek cümleyi duymak, bilmek o teoriyi bilmek değildir. Bilmediğniz bir şeyi kabul  ya da red edemezsiniz ben bunu anlatmaya çalışıyorum. bu konuyada yorum yazmayacaktım ama evrimden ve dinden bahsedilmeye başlandığı için yorum yazdım. konu aslında ışık hızının aşılması durumu. ben neyi ne kadar bildiğinin farkında olan biriyim. fizik bilgilerim bir çoğunuzdan çoktur ileri düzey fizik ve astronomi dersleri aldım ancak ben fizikçi değilim. ben fen bilgisi öğretmeniyim. bu nedenle bu konuda ahkam kesecek kadar cesur da değilim. cahil insanlar cesur olur hiçbir şey bilmediklerinden. bilgili insanlar cesur olur bildiklerinin farkında olduklarından birde benim gibi  bildiklerinin bilmediklerinin farkında olanlar vardır. Smiley  billdiğini sanmak kadar tehlikelisi yoktur bunu unutmayın arkadaşlar. Gerçekten bilime inanan biri bu kesin doğru bu yanlıştır demez zaten. bilim beraberinde şüpheci olmayı getirir. teorileri koşulsuz inanmak cahil adamın işidir. ben evrime inanıyorum muhakkak vardır ama evrim dediğim gibi o cümle ile açıklanamayacak kadar kompleks bir teoridir. kaldı ki maymunlarla ortak pek çok genimiz de vardır. en bilineni Rhesus. Yani Rh faktörü. İlk kez Rhesus maymununda keşfedilmiş olduğu için adı RH tır. Rh faktörünü inkar edebilir misiniz?  ama yine söylüyorum bu demek değildir ki insan maymundan evrimleşmiştir. Buna inanmak için bir fosil kanıtı gerekir. Zaten bu bulunursa o zaman evrim teori olmaktan çıkar kanun olur.
Kayıtlı
abksfl
slapi
Teğmen
***

Karma: +198/-28
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 156



Üyelik Bilgileri
« Yanıtla #37 : Eylül 29, 2011, 11:53:38 ÖS »

dostum yanlış hatırlamıyorsam darwinin evrim teorisinin başlangıcı ile islamiyet çelişiyordu, tabi yanlış hatırlamıyorsam, yani hem evrime inanıp hem inançlı bir müslüman olmak diye birşey olmuyordu diye biliyorum, tabi din hocası bizi kandırmadıysa..
din hocaları ne anlar bu işten. derslerini anlatıp gitsinler bu konular onları ilgilendirmiyor. bilgi yok fikir var sakat bir durum oluyor. bir teori %100 doğru veya %100 yanlış olmayabilir sonuçta. ben çelişen bir durum görmedim ama din konusunda çok bilgiliyim diyemem. yorum farkı da olabilir tabii bilemiyorum tam olarak
Kayıtlı

Dünya üç beş bilgisizin elinde; Onlarca bilgi güya kendilerinde.
Üzülme; Eşek Eşeği beğenir: Hayırlar vardır sana kötü demelerinde.
pears
Global Moderator
*

Karma: +261/-179
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 593



Üyelik Bilgileri
« Yanıtla #38 : Eylül 30, 2011, 12:12:05 ÖÖ »

Evrim teorisi denince bu konuda hiç bir bilgisi olmayanlar maymundan gelme olayına takıldıkları için teoriyi tümden reddetmekteler. Darwin'in söylediği bu değildir aslında ama bu şekilde anlaşılır. Darwin'in Türlerin Kökeni kitabını okumalarını tavsiye ederim ama bu kitabı okumak ve anlamak için bir altyapı gerekir elbette.  8. sınıf müfredatında var olan evrim teorisinde doğal seleksiyon, varyasyon gibi kavramlar geçmektedir ki bunlar evrim teorisinin temeli sayılabilecek niteliktedir.  Ancak bazı meslektaşlarım öğretmen olsalar bile kafalarındaki örümcekleri temizleyemediklerinden , Türlerin Kökeni isimli kitabı okumadıklarından ,  dine ancak bilimle ulaşılabileceğini farkedemediklerinden, darwin in söylediği herşeye karşı direnç oluşturmuş ve bu teorinin ölü olduğunu kabul etmişlerdir. Adı üzerinde arkadaşlar bu bir TEORİ. elbette yanlış hatalı kısımları olabilir ama bu  teorinin tümünü çöp yapmak bilime saygısızlık olur. kaldı ki bu teori bir çok teorinin  ortaya çıkmasına vesile olmuştur.

Gelelim tanrı ve bilim ilişkisine. Ben bilime inanıyorum , bilime inanmayı tercih ediyorum demek; yaratıcı ve bilimi karşı karşıya getirmek kadar saçma bir şey olamaz bence.  İster big bang e bak, istersen proteinin yapısına, istersen dünyada varolduğunu bildiğimiz maddelerin iç yapısına ... yine yaratıcıya ulaşırsın benim kanaatime göre. Big bang in oluşum aşamalarını inceleyen biri başlangıcında varolan yüksek  enerjiyinin  net bir şekilde açıklanamadığını görür. (başlangıçta var olan yüksek sıcaklık , hacimsiz yoğun nokta vs) Yaratıcıya inanlar buna tanrının gücü der inanmayanlar enerjinin kaynağını net bir şekilde açıklayamazlar. (big bang i bu kadar baside indirgemek aslında hatadır ancak yazdıklarımın anlaşılmaması durumunu düşünerek bu kadar baside indirmiş bulundum affola)

Gelelim ilk canlının oluşumu  olayına. Buna da kısaca değinmek istiyorum. Bilim insanları ilk canlı hücrenin oluşumunu anlamak için protein ve aminoasit oluşumunu açıklamaya çalışmıştır doğal olarak . Bir aminoasitin oluşumu için uygun elementlerin belli bağlar(peptit bağları) yaparak bir araya gelmesi gerekir. Bilim adamları bu uygun elementlerin uygun bağları oluşturmasını tamamen tesadüfi olarak açıklamışlardır ve bunu yaptıkları deneyle desteklemek istemişlerdir. Ancak deneyde eksik kısımlar var. Oluşturdukları deney düzeneğinde aminoastlerin oluşumu için "uygun şartları" bir araya getirmişlerdir. ( uygun elementler uygun elektrik akımı uygun sıcaklık vs. ) Ancak  Dünya üzerindeki ilk canlının oluştuğu dönem şartları sadece tahmin edilebilmektedir kesin olarak bilinmemektedir. Bu da deneyin eksik kısmıdır.  Bir aminoasitin tesadüfi oluşumu 10 üzeri 950 ihtimalli olarak hesaplanmıştır. Bu ihtimalin düşüklüğünü kabaca anlatmak gerekirse eğer şöyle söyleyebiliriz: Biz matematikte  günümüzde 10 üzeri 50 den sonrasını "sıfır" kabul ediyoruz.  Yani anlayacağınız gibi anlamlı bir  organik bileşiğin oluşabilmesinin tesadüfi olması çok  çok düşük bir ihtimal. Bu konuda bilim insanlarının bazıları bu düşük ihtimale karşılık tesadüfi olabileceğini kabul eder , bazıları ise tesadüfen oluşamayacağını söyler.

Burada bazı şeyleri dillendirebilmek için önce bilgi sahibi olmanızı tavsiye ederim. En kötü şey neye inandığını bilmemektir. Bir konuda fikir sahibi olabilmek için önce bilgi sahibi olmak gerekir bu unutulmamalıdır. Genç arkadaşım carlsberge de önce bilimi anlayıp özümsemesini daha sonra neye inanacağına karar vermesini tavsye ederim. Bilim deryasında bir balığın ismini bilmek,  o deryayı bilmek değildir.  Umarım anlatabilmişimdir.

Küçük bir not: Yaptığım bilimsel açıklamalar , olayların tamemen bilimsel açıklaması değildir, elbette ki eksiktir. Burayı okuyacak arkadaşlara ulaşabilirim ümidiyle oldukça basit ve kabaca anlatmaya çalıştım.  Umarım anlaşılabilirim.
 
Şunu da söyleyeyim Ben yaratıcının varlığını bilimle kabul ettim.  Asıl önemli nokta bir din seçmekten öte yaratıcının varlığını kabul etmektir . Önce yaratıcı varlığını kabullenmek gelir sonrası zaten dini kitapların okunup araştırılması ve akla uygun olanın seçilmesi şeklinde devam eder. Benim kutsal kitapların tümünü okudum. bilimle en çok bağdaşan kesinlikle Kur'an dır. Diğer kitapları okuyanlar bilir ki özellikle incil tavsiye ve ahlak üzerine yazılmış denebilecek bir kitaptan öte değildir.


Konu başlığına ancak gelebildim Smiley Işık hızı aşıldı mı  sorusuna? henüz resmi açıklama yapılmadığını biliyorum. Yani bu sonucun bağımsız bilim adamları tarafından da elde edilmesi gerekiyor ölçümlerde bir sistematik hata olup olmadığının anlaşılması için.  Bu resmi açıklamalar yapılmadan ne konuşsak boş. Işık hızının aşıldığının kanıtlanması ciddi bir kaos ortamı da doğurur aslında bilim dünyasında özellikle fizik alanında. Ancak ben ölçümlerde sistematik bir hatanın olabileceği ihtimalini daha yüksek buluyorum elbette bu  kişisel bir görüştür. Smiley

Tüm teoriler çürüyebilir zaten bilimi anlamlı ve güzel kılan da budur.  Atomun yapısı hakkındaki modeller bile 1900lü yılların başında keşfedilenler ile sürekli değişti hala atomun yapısı hakkında araştırmalar devam ederken elbette her teori değişime uğrayabilir diyebiliriz.

 *rose*   *bravo*
Kayıtlı
abksfl
slapi
Teğmen
***

Karma: +198/-28
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 156



Üyelik Bilgileri
« Yanıtla #39 : Eylül 30, 2011, 10:42:21 ÖÖ »

haklısın hocam, ben yalnızca som cümlende düzeltme yapmak istiyorum; teoriler hiçbir zaman yasa(kanun) olamazlar.. Smiley
ispatlanırsa kanun olurlar yav dediğin şeye bak hep teori kalacak hali yok herhalde  Grin
Kayıtlı

Dünya üç beş bilgisizin elinde; Onlarca bilgi güya kendilerinde.
Üzülme; Eşek Eşeği beğenir: Hayırlar vardır sana kötü demelerinde.
abksfl
slapi
Teğmen
***

Karma: +198/-28
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 156



Üyelik Bilgileri
« Yanıtla #40 : Eylül 30, 2011, 11:49:30 ÖÖ »

demek ki herkes her konuda iyi olamıyormuş, seni gorunce anladım Smiley sanırım sana bunu anlatmamıslar felsefe dersınde; hıcbır teorı hıcbır zaman yasa olamaz. Suankı yasalar hıcbır zaman teorı olmamıs, deney sonucunda dırek yasa olarak kabul gormus..
ne felsefesi yav bunlar biyoloji ile alakalı şeyler. deneylerle ispatlanması şu ana kadar mümkün olmadığı için teori olan bir şey eğer laboratuar ortamında ispatlanırsa elbette kanun olur. bunun tartışılacak bir tarafı yok.
Kayıtlı

Dünya üç beş bilgisizin elinde; Onlarca bilgi güya kendilerinde.
Üzülme; Eşek Eşeği beğenir: Hayırlar vardır sana kötü demelerinde.
abksfl
slapi
Teğmen
***

Karma: +198/-28
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 156



Üyelik Bilgileri
« Yanıtla #41 : Eylül 30, 2011, 12:22:58 ÖS »

dostum sana dogrusunu soyledım, ıstedıgın kadar kafanın dıkıne gıt. Hıcbır teorı hıcbır zaman yasa olamaz. Olan 1 tane yasa goster bana.. Istedıgın kadar kendı bıldıgını oku, bunun dogrusunu bılen benım hıc kusura bakma ama bunu kabullen artık.. Her konuda benden ıyı olabılırsın ama bu sefer olmadı kabul et..
öyle olsun senin canın sağolsun diyerek konuyu kapatıyorum Smiley
Kayıtlı

Dünya üç beş bilgisizin elinde; Onlarca bilgi güya kendilerinde.
Üzülme; Eşek Eşeği beğenir: Hayırlar vardır sana kötü demelerinde.
SOA
Er
*

Karma: +8/-0
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 0


Üyelik Bilgileri
« Yanıtla #42 : Eylül 30, 2011, 12:34:16 ÖS »

O kadar şey yazıyorum bir tek cümleye takılmışsın carlsberg. Smiley elbetteki teori,  kanun arasında  hiyararşik bir sıralama yoktur . Bir kanıt bulunursa kanun olur derken türkçe konuştum , türkçe teşbih sanatıyla. Smiley   bilim dilindeki kanundan bahsetmemiştim aslında ama yanlış bir ifade etmişim diyeyim, sen yanlış anlamışsın sonucunda. ayrıca artık bilimde kanun kavramı eskimiş bir kavramdır artık pek kullanılmamaktadır.  Bilim insanları artık bir şeye kanun diyememektedirler özellikle kuantum fiziği geliştiğinden beri fizik farklı bir boyut almştır. Bu konuda bilim insanlar daha temkinlidirler. Şu an kanun adı ile anılan Yer çekimi Kanunu ( Kütle çekim kanunu) aslında bilimsel gerçektir madem felsefeye dalıyoruz önce bunun bilimsel bir gerçek olduğunu söyleyelim. Kanun adını da bu olayın ne olduğu formüle edildikten sonra almıştır. yer çekiminin nasıl olduğunu da yer çekimi teorisi açıklar. (Einstein’ın rölativite teorisi, Newton'ın teorisi gibi)

 Daha önceki cümlemde ispatlanırsa kanun olur derken bilimsel kanun kavramından bahsetmedim üzerine basa basa söyleyeyim tekrar.  Bir kanıt bulunursa , teorinin kanıtı bulunan kısmı için aksini söylemenin mümkün olmayacağını (tabii aksini açıklayan bir kanıt yokluğunda ) , teorinin bulunan kanıt doğrultusunda ve kanıt ölçüsünde doğruluğunun kesin "kabul edileceğinden" bahsettim "bilimsel  kanun" kavramından bahsetmedim. ama evrim teorisi dediğim gibi kompleks bir teoridir pek çok yönü vardır bu yönlerinden bazıları "doğal seleksiyon" gibi teorileri artık ispatı yapılmış aksine dair kanıt olmayan olaylardır.
  Teoriler ispatlanıp kanunlar oluşmaz elbette çünkü teoriler daha çok  "nasıl" sorusunu açıklar,  kanunlar sadece olayın "ne" olduğunu anlatır .  İkisi arasında hiyararşik bir sıralama elbette ki yoktur. Hatta teoriler kanunları içinde barındırabilir. Kısaca bunlar birbirinin basamakları değildir.  Artık bilimde kanun kavramı da çok sık karşımıza çıkmamaktadır. çünkü bilim süreli değişir ve olayların "nasıl"ı teorilerle açıklanır. Bu konuda daha çok örnek verilebilir daha çok şey yazılabilir ama gerek yok sanırım. Benimle boy ölçüşmek için çok fırın ekmek yemen lazım carlsberg bunu farkedebilirsen eğer o zaman sende bilimin içine girebilmiş olursun. Bu konular benim dilimdir fen bilimleri benim hayatımdır. Ben hayata bu gözlükle bakıyorum. bu konuda benle boy ölçüşebilmek için en az benim kadar bilimsel makale ve kitap okumuş, en az benim kadar bilimsel olguyu incelemiş, en az benim kadar deney ve gözlem yapmış ve en az benim kadar makale yazmına yardımcı olmuş olman gerekir. Yine söylüyorum bilim deryasında bir balığın adını bilmek o deryayı bilmek değildir. Adını bildiğin balığın sistemini bile bilmiyorken deryayı bildiğini düşünmek kadar kötü bir şey olamaz.  
Kayıtlı
sinyorcan
Ziyaretçi
« Yanıtla #43 : Eylül 30, 2011, 02:28:05 ÖS »

enteresan:D
Kayıtlı
SOA
Er
*

Karma: +8/-0
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 0


Üyelik Bilgileri
« Yanıtla #44 : Eylül 30, 2011, 06:23:46 ÖS »

Ben aslında fizikten çok biyoloji ve kimyayı severim. bu iksini birbirinden kesin hatlarla ayıramazsınız. fizik bu ikisinden çok daha farklı bir yerdedir daha özeldir bana göre. Fizik teorilerin daha yoğun olduğu bir alandır aynı zamanda. Tartışmayı sevdiğin belli ama kendinle çelişecek şeyler söylüyorsun ve bilmeden bazı şeyleri iddia ediyorsun. Bunlar hatadır arkadaşım.
her neyse..  Ben bu konuya daha fazla yazı yazmayacağım zaten. Buraya yazmamın ne size ne bana faydası var boşuna parmaklarımı yoruyorum sanırım. Smiley
« Son Düzenleme: Eylül 30, 2011, 06:33:46 ÖS Gönderen: SOA » Kayıtlı
Sayfa: 1 2 [3] 4   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

MySQL Kullanıyor PHP Kullanıyor Powered by SMF 1.1.12 | SMF © 2006-2009, Simple Machines LLC XHTML 1.0 Uyumlu! CSS Uyumlu!